İntiharım Şiiri - Muhammet Umut Dilek

Muhammet Umut Dilek
16

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İntiharım

yalnizliği çaliyor saat tiktakları
bir maestronun kolları gibi,
akrep yelkovan.
her hareketiyle zamanı siler.
offf yureğimde bir sıkıntı saatli bomba....

önümde bir paket sigara
gayri ihtiyari uzanıyor ona elim
çakmağın sıcak nefesiyle yakıyorum
.benimle birlikte yanan bir şeyolsun diye...
her nefeste açılan bir yara
ve o iğrenç suratı yuzume vuran
aynadaki lanet görüntü;
sigara dumanıyla puslanmış
yıkılmış bir evin penceresini andıran,
dört günden beri silinmemiş bir gözlük arkasından bakanyenik gözler...
offf yureğimde bir sıkıntı saatli bomba.....

sigaram tukendi tukeniyor
bense hala için için yanıyorum.
aynadaki pislikse hala orada
defolup gitmiyor bana inat.
şimdi sırıtıyorda üstelik,
o yuzuyleki bir acuze-sanat.
ne yapmalıyımki kurtulmalıyım?
aynayımı kırmalı? ...
ama hayır! ...
bana görünmek için başka aynalar bulur...
off yureğimde bir sıkıntı saatli bomba....

buldum yoketmenin yolunu;
benim gözüme görünemeyecek.
ve o pis suratına başkalarına gösterip rahatsız edemeyecek...
nasılmı yapmalıyım?
tabiiki jiletle
hemen traş takımıma koşuyorum.
işte başka bir niyetle açmayacağım bir jilet..
bu mukaddes görevi yapacak
mukaddes silahı özenle taşıyarak
yerime dönüyorum..
ve aynada bana pis pis sırıtana
biraz sonra başına getireceğim belayı düşünerek sırıtıyorum....
yureğimde hala bir sıkıntı saatli bomba...

saate takılıyor gözlerim..
akrep ve yel kovan aşkını düşünüyorum son kez.
yelkovanın akrebin etrafında dolanarak,
ona iltifat etmesini
ama kabullendirememesini..
ama günün yirmi dört saatinde yirmi dört defa sabırla gayretini
merak etme yelkovan
onun senden ayrılamayacağı anı vereceğim sana az kaldı..
saat dördü yirmi geçiyor..
işte vaktidir diyerek saati yere çalıyorum...
tiktaklar sustu artık..
yelkovan akrebin kollarında ölüm uykusunda..
ama benim yureğimde çalıyor hala saatli bomba...

herbirinden özür dilediğim
yuzu açık masaya yatmış
benden utanan kitaplarımı okşuyorum...
dönüyorum aynadaki lanet görüntüye
ve gözlerinin içine baka baka
yavaşça sürüyorum jileti bileklerime...
ince bir sızıyla beraber kızıl bir yol çiziliyor.
ohh sıcak kan kokusu burnuma geliyor
güzel bir makyaj olur kan kırmızısı diye
aynadakinin yuzune bulaştırıyorum kanımı.
ve dudaklarını boyuyorum.'
'bir öpücük versene tatlım! ' diyorum..
ve aynadki pislik inadına hala sırıtıyor
'bak sararmiş halimle cimbomluyuz işte' diye...
gül gül diyorum..
bu senin son gülüşündür.
girdin kafese lanet kuş,
boşa kanat çırpışındır...
'merak etme diyor...
son gülen hep ben olacağım...
üstelik benim ölümüm sana gülmekten olacak..
kopacağınımı sanırsın benden
cehenneminde bile ben olacağım..'
'hayır rabbim diyorum...
bana vereceğin ceza bununla olmasın...'
'boşa yalvarma diyor
zayıflamış gözlerinle iyi bak ben senim,
sense ben.
iyi bak saçlarım senin dertlerinle döküldü...
uykusuz geçen gecelerinden dolayı gözlerimde moraran bu halkalar...
yaktın kendini gafil
her defasında yaptığın gibi
yine yanlışı seçtin...'
'sus diyorum
son defa sus.
yalvarıyorum.'
hırsla aynayı yere çalıyorum...
ohh yureğimdeki saatli bomba sustu susacak..

sendeliyorum..
gittikçe puslanıyor görüntü.
gözlerime siyah bir tul geriliyor.
ömer hayyam şarabı bu olsa gerek diyorum...
ölümde olsa sonuçta kim tatmak istemez bu şarabı..
nerdesin ha?
nerdesin lanet görüntü..
sustun işte
s u s t u r d u m s e n i d u r m a p i s l i k s ı r ı t s a n a?
o h k a y b o l d u
y u r e ğ i m d e k i s a a t s u s t u
sus+^&'! %&-----------------------
muhammet umut dilek

Muhammet Umut Dilek
Kayıt Tarihi : 6.7.2002 00:07:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhammet Umut Dilek