V -) Kuşku
- Belki kente gün doğar belki boynum vurulur
Belki en son sur düşer, gönlüm şehriyar olur -
Şimdi kim anlayacak neresindeyim anın
Kim bilecek takvimin hangi yaprağında güz.
Kim bilecek yelkovan neresinde zamanın
Akrebin peşi sıra yürürken gece gündüz.
Sahi kim anlayacak nereye baktığımı
Neyimi görecekler hayatın balkonundan?
Hangi çölden yol alıp nereye aktığımı
Okumak mümkün müdür bir romanın sonundan?
Kimse bilmez, içimde hangi yangının külü
Yetim kalmış bir çocuk gibi savrulup durur.
Kimse bilmez, çoktandır hangi bağın bülbülü
Islak kirpiklerimde aşkla kavrulup durur.
Kimse bilmez, kırılır baktığım her bir resim
Hüznümü anlatırım, hıçkırır boş şişeler.
Karanlık bir sokağa yoldaş olur adresim
Kokumu hissettikçe yas tutar fahişeler.
Bir balıkçı teknesi yağmurları toplayıp
Denizi gözlerime emanet edip gider.
Say ki kalemim kırık, say ki özneler kayıp
Say ki “Süreya” kalkar ardından “Edip” gider.
Çünkü “hep terk edilmiş” çünkü “alışmış” denir
Çünkü her gün bir başka adresi bulur ahım.
Çünkü “hep aynı yerden aşkı çalışmış” denir
Çünkü tüm sevabıma bedel olur günahım.
Çünkü ilk gençliğimi yeni uyutmuş gibi
Çırpınır yüreğimde gözleri kör bir kumru.
Çünkü haram bir lokma çiğneyip yutmuş gibi
Takılır boğazıma hasret denilen yumru.
Çünkü gözü kör kılan bir aşkın sahilinden
Ellerini semaya açıp anarlar beni.
Vuslatın haricinden, hasretin dâhilinden
Bir kemanın telinden kaçıp anarlar beni.
Belki ardımdan gülen tüm dostlarıma inat
Kapanmamış gözlerim beslemeli sabahı.
Belki yepyeni bir gün bekliyorken kâinat
Simsiyah bir intihar süslemeli sabahı.
Sahi kim anlar beni “kim nereye gitti” der
Kim ardından gözyaşı döker bir meczup için?
Kim attığım adımı sessizce takip eder
Adresi bilinmeyen pulsuz bir mektup için?
Sahi kim anlar beni ben bile anlamazken
Attığım tüm adımlar izlenirken sessizce.
Son günahım gölgeme kıldığım tek namazken
Ve kimliğim cebimde gizlenirken sessizce.
03.07.2011
Beylikdüzü
Video için: http://www.yavuzdogan.com.tr/intihar-mektuplari-v.html
Sesli dinlemek için: http://www.yavuzdogan.com.tr/sesli-siirleri.html
Yavuz DoğanKayıt Tarihi : 4.7.2011 09:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kibirle oynayalım oyunumuzu artık
zaloğlundan kavidir egomuzun cüssesi
oysa halimiz bitap üstbaşımız hep yırtık
zamana iki yerden yaklaşıp toslayanlar
birin içinden birin dışarıdan ölürler
dünya zemherisine aşk ile hohlayanlar
ölmemek neymiş belki sade onlar bilirler
uzayalım göklere bulutlarla oynaşıp
ondan bir ötesinde teslim olalım aya
mağaradan çıkalım sular ile kaynaşıp
eksik olan tamlanır dileğimiz bir Hay'a
eski akıllarımız şimdi yaya kor bizi
yüksek sandığın alçak çukurdur dağ dediğin
eski aynada zaman emip gençliğimizi
bizi önüne koyar ömür denen gediğin
@..
kaldırımlar batmasın kalbimizin göğüne
uçun kısa ve özlü cümlelerle içinden
şehrin gürültüsünden yayla türkülerine
hücresine kan dolmuşbir mahkumun ahıdır
bu dünya dediğimiz mavi ve soğuk nesne
kovulmuşlar hükmünde şeytan ülke şahıdır
bilinmez nasıl cennet acep cehennem nere
bir masaldır söylenir yıllar ve yollar boyu
aşk imiş cihanda tek gerisi boş laf imiş
şu duyup gördüğümüz aşkın suyunun suyu
onun meskeni rüya ya da belki kaf imiş
cümle cihan dâr olsa ona sığmaz boynumuz
böyledir nefis devi keloğlanı şah eder
yıldızsız gökle dolu yenlerimiz koynumuz
her neyse böyle gelmiş bu dünya böyle gider
@..
TÜM YORUMLAR (7)