Biliyor musun?
Artık senin sevdiğin gibi
Tarıyorum saçlarımı.
Sakallarım tam istediğin gibi,
Kirli sakal dolaşıyorum hep.
Hani, hani bana en çok yakıştırdığın
Mavi gömleğim vardı ya.
Sırtımda çürüyene kadar çıkarmayacağım.
Ve bana hediye ederken,
Kokunu sıktığın atkı.
Beni boğana dek duracak boynumda…
İlk sevgili olduğumuz anı hatırlıyor musun?
O zaman takmıştık bu saatleri.
Bir ömür boyu,
Bizim mutluluğumuza çalışacaklardı.
Sadece bizi gösteren zamanı göstermeye,
Yeminli iki sevgili olmuşlardı.
Şimdi onlarda durmuş.
Tıpkı sensizliğe duran kalbim gibi…
Hüznün bir intihar mektubun,
Son satırına saklanmış,
Kör bir hançer gibi…
Ölümü boynuma geçirmeden,
Kahır şarabını içiyor yalnızlığım.
Dertlerin dipsiz kuyusunda
Boğuluyor sancılı ruhum…
Sorma ne haldeyim.
Sensiz dar bir sokaktayım.
Ve mayınlı şehir üstüme yıkılıyor…
Mutluluğu darağacına asılmış,
Kelebek ömrüm,
Siyah giyinmiş hayallerim,
Sonsuzluğa taşıyor tabutunu.
Gül kokuna sarılmış toprağı,
Sineme bastırıp,
Alnından öpüyorum mezar taşının…
Bir aşkın hazin öyküsünü,
Yazıyor gök tanrı.
Ve ağlıyor iyi kalpli melekler.
Söz yaşlarıyla ağıt yakıyor,
Tüm bestekârlar…
Kayıt Tarihi : 13.5.2019 02:51:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Aziz Karataş](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/05/13/intihar-mektubu-14.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!