Yürürüm...
Bir segâhî akşamdır.
Kıvranır durur ruhum inşirah makamında.
Parmak uçlarımda ay sancılanır.
Avuçlarım ömrümün arka bahçesi
Kehribar yağmurlarla serencâmı sararmış
Dualarım ıslaktır...
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
yürürüm
dil daha yalın olabilir miydi? tabii ki olabilirdi ama eser sahibi bu yönde bir tercih kullanmış. hayatı anlamlandırma çabası bitmiyor insanlar için. bu şiirde de o yönde bir gelişim söz konusu. yormasak mı hayatı bu kadar demek geçiyor kimi zamanlar içimden ama demeyeceğim. çünkü herkesin hayatı bir ırmaktır. kimi olabildiğince güldür güldür akan kimi ince ince ve uzun uzadıya akan. saygılarımla.
O makamda
yüreği anlaşılır kılan sabahlarda
kasvet sancılanır
çarpışarak parmak uçlarımıza...
Bir aldanış mıdır
renksiz dünyaya çeken bizi?
Oysa
benimdir dediğim her şey bir adak
fer gözlerde neden bu kadar büyür hayat?
Kalbim;
hüzzama bulanmış ibrem,
söyle bana
böyle nasıl gelinir huzura,
damarlarda dolaşan salâ değil,
heba!
Ve ben insan...
işte Ben, yürüdükçe kalbi ağrayan!
Gözlerim hangi yaşından muzdarip?
Kapanan bir kuyu
ve ağları bozulmuş dağ arasındayım
zamanın uğultusunda
yanaklarım her birine muhacir...
Göğsümde
acz içinde dağladığım marifet,
ey ziyan suretim , katrana bulandın
kusur benim
yürek genişliği ile affedin...
Kutlarım değerli şiiri ve yazan yüreğinizi
Esra hanım.
Hep güzel yazan değerli kaleminize
sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Dip notu, ve hikayesiyle bizleri Taha suresine ulaştıran,
Zor zamanlarımızda ve duakâr hallerimizde bize ferahlık sağlayacak olan rotamızı belirleyen,
Hz.Musa' nın, Firavun ile mücadelesi ile bizi teoik ve tarihi bir gezintiye çıkaran bu şiir dilimize, belleğimize kazınacak birşeyler bıraktığı gibi, dimağımıza da bir lezzet perçinliyor. Serbest şiir yazımında aranılan özelliklere hakim tarzı, şiirin ritmi, ahengi ve bütünselliği okuyucuyu doyuma ulaştırıyor.
Teşhis sanatının sıkça kullanıldığı ve dolaylı tecahül-ü arif sanatının izlerini taşıyan bu birkaç kez okunası şiir didaktik bir duyarlılığa sebep veriyor.
Öyle alelalede okunmaması gereken bu şiirde çok küçük bir uyarı vermem gerekirse, o da noktalama işaretleridir. Hiç olmasaydı daha iyi olabilirdi çünkü yarım yamalak kullanılması göze batıyor ve okuyucunun konsantresini bozabiliyor.
Çokça tebriğim kalsın ve heybeme aldıklarımla çekip gideyim şiirden...
''Şehirler boşalır eteklerimden
Boşalır devir devir insancıklarım.
Nabzımda vurup duran gençliğim midir?
Yoksa ayak sesleri mi mezarlıkların?''
Hayata tepelerden...Yükseklerden bakan bir şiir...
Coşkun..Yırtıcı..Kararlı...Jilet gibi şiir...
Nefes nefese okudum sevgili Şair.
İçten tebriğim ve sevgimle...
Bir çıt sesi
örter her şeyin üstünü
kimselerin duymadığı
duymak istemediği
kalbinin sesini...
zaman öğretir
insanlar öğretir...
Duyuramadığımız sesi
Bağışlayan ve esirgeyen
Yalnızca 'O'duyar...
Hüznünün yanı başına sevgilerimi bıraktım.....
Kutluyorum Canım....
Insanı tutup tutup kendi içinde sürüklemişsin. Ya da kendine çekmişsin diyeyim.
Yoğun duyguları kelimeler taşıya taşıya yoğrulmuş ,yorulmuş.
Gamı değil de hüznü okumak yükseltiyor duyguları.
Özel bir kalemsin.Seninle misralarda dolaşmayı çok seviyorum
Ruhuna ferahlıklar diliyorum tebessümle.
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta