İNSANLIK SOKAĞI
Anmak için yaşlı faytoncu eski günleri,
Düşmüş yola yanına alıp yırtık resimleri.
Yorgun argın bir taksi durağında eğlenmiş,
Evladım beni insalık sokağına çek demiş.
Derhal demiş bir şoför; beyim emriniz olur,
Buralar bize avucumuzun içi sayılır.
Yaşlı faytoncu seyire dalmış sağı solu,
Demiş nasıl olsa şoför oğlum bilir yolu.
Eski günleri hatırlayınca tebessüm etmiş,
Kırbaçsız hadi be kıratım demesi yetmiş.
Nice insanlar taşımışlar bu eski şehirde,
Yüzleri gülen; şerbette içseler zehir de.
Ata herşey demekmiş, saygı varmış büyüğe,
Geçmiş geleceğeymiş, sevgi varmış küçüğe.
Selamlaşırmış insanlar tanıdık tanımadık,
Gönül bağı kurarlarmış temeli yıkılmadık.
Kanaat etmişler yetinmeyi bilip azla,
Çoğa meyil edip yıkmamışlar hatır asla.
Gözleri pırıl pırılmış yaşlı faytoncunun,
O eskiler hiç silinmemiş aklından onun.
Derken gözü birden gittikleri yola takılmış,
Şoför arabesk müziğin içinde yıkılmış.
Gelmedik mi? Ben uzak değil diye bilirdim,
Ben faytonumla iki saatte buraya gelirdim.
Bey baba uğramadığım yer, sokak kalmadı,
Herkese sordum nerededir bilen olmadı.
Eyvah demiş faytoncu insanlık gitmiş elden,
Sokaklarda insanlar olurdu anlayan halden.
Ah kıratım olsaydı faytonuma koşardım,
İnsanlık sokağından doludizgin aşardım.
Hacı İbrahim Sağır
8 Kasım 2012
Kayıt Tarihi : 25.11.2018 16:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!