gözlerimi açıyorum bir kara parçası üzerinde,üzerimde birbirinden alakasız kıyafetlerle yanaşıyorum bir taşlığa...
etrafımda gördüğüm bomboş bir arazi ve seslendiğimde yankılanamayan bir çığlıkla sarsılıyor bedenim.
soluk alabildiğim kadar ciğerlerim nefes istiyor benden.
bi ara sanki dokunduğum hiç bir şeyin adını koyamadığımı farkediyorum..
ayaklarım ilerleyebildiğinin iki katı kez basmak istiyor yere ama nafile yapamıyorum. bir ışık çarpıor gözlerime bi feryat bi figan... kulaklarımı tıkayamıorum izin vermiyor bulunduğum bu mekan, kollarımı kaldıramıorum..
dillerini anlamıorum çoğu kez
yalnızca ağlayışlar haykırışlar duyuyorum....
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta