Yine hicranla seni andı gönül,
Tende cânım, rûh-u revânım Cânân..
Andıkça hasretlere yandı gönül;
Ne olur kıl artık vuslata şâyân.!
Hem sevip hem ağlayan bîçâreyim,
Kararsız, derbeder ve âvâreyim,
Yıkılıp dökülmüş bir virâneyim;
Hâl-i hazînim tam mevsimi hazân..
Güller gülse de ağlıyor hep bülbül,
Bir dert küpü âdeta şimdi gönül;
Bilmem mümkün mü bu hale tahammül?
Ruhumda âh-u zâr, dilimde figân.
Yanıp kebap oldum ümidim yıkma!
İtâb et, ama ağyâra bırakma!
Vefasız bir kulum cürmüme bakma!
Vasf-ı hâle ne hacet her şey ayân...
Bilirsin gayri imdat edecek yok;
Gönlümü dertten âzâd edecek yok;
Kıtmîri başka âbâd edecek yok,
Hatırım virâne, gözlerim giryân...
Gel vur mızrabını da kalbimi söylet!
Vur ruhuma nağmelerini dinlet!
Ve gönlüme geleceğini vâdet!
Vâdet ki kalmadı dizimde dermân..!
Kayıt Tarihi : 22.4.2006 12:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!