İnsanlar inzivada, sahnede insancıklar!
Has insan kara borsa, tonlarla insancık var.
Mertlik olmuş demode, yok alaka mertlere,
Namertlik çok popüler, el üstünde kancıklar.
Değerler alt üst olmuş, kökten bozuk ölçüler,
Söz kalmış Na ehil’e, “bizde gerçek ölçü” der.
Kıstaslar taş devrinden, çok vahşice tatbikat,
Hayra zerre meyil yok, hepsi şerre elçiler.
Beşeri postlar giymiş, itten edall hayvanlar!
Şebekle dolmuş köşkler, ayı dolmuş eyvanlar.
Bir çevrilse iç dışa, suret giyse siretler,
Görünür hınzır sırtlan, çok bay bayan saygınlar!
Medenilik bir maske, tatbik olan denilik!
Sözde aydın cahiller, sergiliyor şenilik.
Hakta bilmez kuvveti, kuvvette hak vehmeder,
Kahramanlık sayılır, lügatında canilik!
Cidaldir felsefesi, hayatı mücadele!
Teavünle herzeyi, etmişler mübadele.
Tanımaz hakk-ı hayat, kendinden başkasına,
Gasbeder tüm hakları, ettirmez mukabele!
Halkları sürü bilir, çoban sanır kendini!
“Ate’lik çağdaşlık”(!) der. İlkel sayar son dini.
Cumhuru hiçe sayar, kale almaz kahiri,
Hukuku atar çöpe, azıp aşar bendini!
Sol çeker iblislere, ters giydirir külahı!
Saldırır sağa sola, laiklik son silahı.
Şirkleri la yühsa’dır, ilahları la yüadd,
Dinlemez vahit ehad, hak olan son ilahı.
Etmiş yurdu istila, acaip insancıklar!
İnsana benzemeyen, milyonla insancık var.
Nerde gerçek insanlar, çıksın artık ortaya?
Sebeptir kıyamete, bu vicdansız kancıklar.
Kayıt Tarihi : 19.6.2007 20:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!