İnsanlar Şiiri - Bahattin Çakılkaya

04.05.2005/03.10.2008
İnanır tapacak kadar
İnatçıdır yanacak kadar
Asileşir kendini tanrı sanır
Alçak gönüllüdür acizliğini bilecek kadar

Onurludur saygı duyulacak kadar
Saygısızdır yalnız kalacak kadar
Yalnızdır kalabalığın içinde
Sıkıntıdan patlayıp ölecek kadar

Zekidir sırları çözecek kadar
Aptaldır aklını kullanamayacak kadar
Akıllıdır unutmaz yalanlarını
Unutkandır güvenilmeyecek kadar

Kıskançtır dayanılmayacak kadar
Güzeldir kıskanılacak kadar
Çirkindir ne yapsın
Kaprislidir bıktıracak kadar

İyidir cennete gidecek kadar
Kötüdür insan olduğunu unutacak kadar
Masumdur adalet yanlış tecelli eder
Suçludur cehennemde ceza çekecek kadar

Zengindir hiçbir şeyi beğenmeyecek kadar
Fakirdir her şeyden mutlu olacak kadar
Mutludur ağlarda ağlar
Neşelidir kendini kaybedecek kadar

Gariptir acınacak kadar
Gururludur acısını içine atacak kadar
Şefkatlidir sızlar yüreği
Canidir can alacak kadar

Sever dağları delecek kadar
Nefret eder dünyayı dar edecek kadar
Korkar anlamadığı için
Cesurdur ihanet edecek kadar

Haindir her şeyi satacak kadar
Bağlıdır köle olacak kadar
Özgürlüğü için ölebilir
Liderdir yeni bir rejim kuracak kadar

Komiktir gülmekten çatlatacak kadar
Çatlaktır diğerlerinden ayrılacak kadar
Delidir ne yapsa yeridir
Oyuncudur deli rolü yapacak kadar

Dürüsttür ölecek kadar
Çıkarcıdır şaşılacak kadar
Adildir gereğini yapar
Ariftir anladığı kadar

Sinirlidir hâkimiyetini kaybedecek kadar
Sakindir hayran olunacak kadar
Hayrandır taklit eder
Taklitçidir emeğe saygı duymayacak kadar

Telaşlıdır tehlike yaratacak kadar
Tehlikelidir alarmda durulacak kadar
Karizması susmak bilmez
Gevezedir sükûtun erdemini unutacak kadar

Şanslıdır kazanacak kadar
Kararsızdır kaybedecek kadar
Üzgündür bir dost arar
Evhamlıdır hastalanacak kadar

Azimlidir imkânsızı başaracak kadar
Başarılıdır tuttuğunu koparacak kadar
Tutumludur biriktirir
Cimridir yanında götürecek kadar

Düşünür hayallerini doruğa çıkaracak kadar
Müsriftir zamanı boşa harcayacak kadar
Harcanır suçludur herkes
Kördür hatalarını göremeyecek kadar

Ateşlidir yakacak kadar
Soğuktur üşütecek kadar
Üşütür hastalanır
Hastadır tımarhaneye gidecek kadar

Ermiştir dünyayı umursamayacak kadar
Dünyalıdır sınır tanımayacak kadar
Servetine servet ekler
Sanki hep dünyada kalacak kadar

Yetimdir hüznü yüreğinde yoğuracak kadar
Yücedir yüceltir arşa değecek kadar
Tecrübelidir ders alır
Ders dinlemez hep alık kalır

Hemen inanır mürit olacak kadar
Kandırır müritler ordusu kuracak kadar
Yarı uyku halinde savaş verir her yerde
Şeyhini zengin edecek kadar

İnatçıdır geri dönmeyecek kadar
Dönektir ilkesiz yaşayacak kadar
İlkelidir ayrılmaz doğruluktan
Sinsidir fark edilemeyecek kadar

Sevimlidir tüm kapıları açacak kadar
Kapı kuludur her emre itaat edecek kadar
Avaz, avaz bağırır sindirir rakibini
Sağırdır vicdanının sesini duyamayacak kadar

Yüceltir kendini en önde sayacak kadar
Salaktır herkesin inandığını sanacak kadar
Aklına gelen ağzından çıkar
Sorumsuzdur saygınlığını sarsacak kadar

Soyludur Adem’i küçümseyecek kadar
Küçüktür soysuzluğunu tescilleyecek kadar
Soyutlar kendini inzivadadır
A sosyaldir iki kelime konuşulamayacak kadar

Hakimdir her şeye etki edecek kadar
Etkisizdir farkına varılmayacak kadar
Bilir işini şaşırtır herkesi
Fırtınada gemisini yüzdürecek kadar

Hırslıdır durmayı düşünemeyecek kadar
Düşüncelidir hareket edemeyecek kadar
Fikirler üretir her şeye dair
Başarısızdır fikirleri kullanılamayacak kadar

Aşıktır kör olacak kadar
Kördür onu seveni göremeyecek kadar
Deli divane olur gezinir ortalarda
Karasevdalıdır etrafında dönecek kadar

Meraklıdır burnunu boka sokacak kadar
Umursamaz dünya yansa benim değil diyecek kadar
Bayılır bozulan ilişkileri düzeltmeye
Vakit yaratır her işe yetişecek kadar

Abartır pireyi deve yapacak kadar
Azgındır şehvet kurbanı olacak kadar
Kibardır kırılacak
Kabadır yontulamayacak kadar

Fedakârdır sorumluluğunu bilecek kadar
Sorumsuzdur görevi kötüye kullanacak kadar
Sabırlıdır çatlatır
Acelecidir olmayacak kadar

Yorum yapar durumu kurtaracak kadar
Yetkindir durumdan vazife çıkaracak kadar
Vazifelidir halden anlamaz
Kraldan kralcı olacak kadar

Takıntılıdır ileri gidemeyecek kadar
İlericidir geleceği planlayacak kadar
Gericidir dünü bugün yaşar
İdealisttir hedefine varacak kadar

Hırsızdır devleti soyacak kadar
Soyunur çıplak kalacak kadar
Çıplaktır herkes bilir
Saygılıdır susacak kadar

Maceracıdır sonunu düşünmeyecek kadar
Garanticidir macera aramayacak kadar
Aramak hoşuna gider
Bulduğunda yeniden başlayacak kadar

Ukalâdır her şeyi bildiğini sanacak kadar
Bilgilidir hiçbir şey bilmediğini kavrayacak kadar
Hiçtir aslında yoktur her şey
Hiçliğin girdabında yok olacak kadar

Düzenlidir kendine yer bulamayacak kadar
Düzensizdir aradığını kolayca bulacak kadar
Kolaycıdır hatalarını zaman gösterir
Özgüvenlidir hatalarını itiraf edecek kadar

Pistir sudan uzak duracak kadar
Suludur eşek şakası yapacak kadar
Ciddidir ciddiyet ister
Alaycıdır hayatla dalga geçecek kadar

Önemlidir hazır olda durulacak kadar
Hazırdır giderken ardına bakmayacak kadar
Gerekli gereksiz düşman edinir
Sürekli arkasını kollayacak kadar

Dost canlısıdır omzu hep ıslak kalacak kadar
Sulu gözlüdür bulutları kıskandıracak kadar
Güvenmez kimseye hiç dostu yoktur
Öldüğünde gömecek kimsesi olmayacak kadar
Uyanıktır anında tepki verecek kadar
Tepkisizdir rüya gördüğünü sanacak kadar
İsrafçıdır fazladan uyur
Yatak başına taş dikecek kadar

Babadır kızını evlendirirken satacak kadar
Çaresizdir kime satıldığını soramayacak kadar
Kanun gibi kural koyar, şerefsizdir pusu kurar
Şereflidir düelloya davet edecek kadar

Hesapçıdır kaleminin kaç para ettiğini bilecek kadar
Hesapsızdır kalemlerden ordu kuracak kadar
Kalemi kılıçtan keskindir
Hesaplanamaz ne yazacağı basılana kadar

Takipçidir sonuna gidecek kadar
Rahattır bana ne diyecek kadar
Gün gelir dolu düşer başına
Pişmandır rahat günlerine sövecek kadar

Asildir saygıda kusur edilmeyecek kadar
Kusurludur asil olduğunu söyleyecek kadar
Markaya bürününce adam olduğunu sanır
Adamdır karakteri marka olacak kadar

Asalaktır başkasına ihtiyaç duyacak kadar
İhtiyatlıdır kimseye muhtaç olmayacak kadar
Muhtaçtır kuyruğu diktir ama
Dik kafalıdır bildiğini yapacak kadar

Sıradandır özelini açıklayacak kadar
Özeldir farkı anlaşılacak kadar
Sahtekârdır farklı olmaya çalışır
Farklıdır fark yaratacak kadar

Yoksuldur yardımcı olunacak kadar
Yardımcıdır işleri tamamlayacak kadar
Yetki verilir bizdensin denir
Şaşırır her işi kendi yaptığını sanacak kadar

Haindir yediği kaba sıçacak kadar
Salaktır herkesin bildiğini inkâr edecek kadar
Rahattır vicdanı adam olduğunu söyler
Aptaldır her adamı kendi gibi sanacak kadar

Sanatçıdır harikalar yaratacak kadar
Yaratıcıdır teoriler üretecek kadar
Üreticidir sürekli çalışır işini yapar
İşçidir yarı aç yarı tok yaşayacak kadar

Yıldızdır gecelere süs olacak kadar
Süslüdür güzelliği erdem sayacak kadar
Erdemlidir toplumun güneşi olur
Güneş gibidir batarken güzel olacak kadar

Doğar bir ömür yaşayacak kadar
Bebektir tüm güzellikleri yansıtacak kadar
Çocuktur tüm özellikleri anlayacak kadar
Gençtir tüm baskıları taşıyacak kadar
Olgundur tüm yaşadıklarına gülecek kadar
Yaşlıdır bir ömrün heba olduğunu bilecek kadar
Ölür ise ten ölür
Duygulara ne olur?

Bahattin Çakılkaya