Bugün biraz farklı konuşalım kağıtlara. İnsanlardan, onlardan bahsedelim, biraz ders verir gibi biraz da alır gibi. Önde başlamak için iyilikten fedakarlık etmek gerekir, diğer birine ihanet ettiğini düşünmemek için katılaşmak. Bir adım öne çıkmak diğerlerine ihanet değil midir? Diğerlerine göre. Çünkü bir adım öne çıkarken arkanda bıraktıklarının arasında sevdiklerin de var. Ya da kötü biri olabilecek kadar cesur olmak. Hep gördüğümüz, gösterilen iyiliği, görmek istemediğimiz arkasında duran karanlıkla kapattık. Bunu bazen aşka benzettik. Bazen kaf dağının tepesinde olduğumuzu zannederek örttük. Özel olduğumuzu düşünerek, hissetmek istedik. Çünkü her birimiz özel olmak istiyoruz. Hayatın bir köşesinde de olsa özel olduğumuzu hissettiren birini arayarak geçirip duruyoruz yaşamımızı.
Önde başladık değil mi şimdi? Kaybederek kimini.. Sıra tökezlememek için gözlere geldi. Etrafımıza bakmadan düşündüklerimizin en iyisi olduğundan eminiz ve buna hiç kimsenin dokunmasına izin vermeden, kırmızı bir çizik atarak. Gözler diyoruz, gözlerin görmeden inandığı ne var? Kandırmak, bilhassa en çok kendimizi kandırmak yatar bizden önce göğüs kafesimize. İlk aldığımız nefesle son verdiğimiz nefes kadar sürekli inkar ve yalan ağır basar yaşamımız da. Yine de iyi insan olduğumuz fikri ile kapatırız yaptıklarımızı üç beş kuruş vererek birilerine. Biri veya leri için herşeyi yok edecek güce sahip olduğumuzu hissettiğimiz an tehlikedir herkese. Göz körleşir biri veya leri kontrol eder, kendi elinde olduğunu zannettiği yaşamını kaybetmiştir artık. Acı, acı çekmek istiyoruz içten içe ne kadarı daha gelebilir üstümüze hırsıyla, acı çekmek ne demek nasıl bir şeydir bilmeden. Aşk, aşık olmak istiyoruz birine bir şeye olmazsa hiçliğe. Hiç aşık olmasaydık keşke diyeceğimizi bilmeden. Zirveyi istiyoruz hepimiz en tepeyi hayal ederek veya planlayarak ama bunların hiç birini bilmeden. Hepsine sahip olmaya tecrübe diyorduk bir zamanlar şimdi ise para. Bildiğimiz tek şey mutlak son ama onu da karanlıkla kapatıyoruz ya da yaşamla. Yazacağım çok şey var ama gözü kör, kulağı sağır ve dili mühürlü olunca birileri, kağıdın beyaz tarafı kalmıyor..
Kayıt Tarihi : 11.12.2020 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!