İnsanın Tutumlarındaki Evirilim 18

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

İnsanın Tutumlarındaki Evirilim 18

Toplum nesnel üretim tüketim yasaları ile belirlenirken, halk üretilmiş olanın tüketimi ile yaşantılaşır. Bu yüzden halk, toplumsal mantığı anlamaktan uzaktır. Toplumun ekonomik nesnel yasası bir üretimi öngörür. Üretim de iş bölüşme gerektirmesini öngörür. Paylaşımlı üretilen ürünler de, bir takas olan mallar değiş tokuşunu ön görür. Değiş tokuş ticareti, ticarette malların tüketilerek yeniden üretilmesi gibi bir dizi yükümlüleşmeleri ön görür. Toplum, bu yükümlüleşmelerin karmaşık düzenlenmesi ile yapılaşır.

Üretimin olabilmesi için toplum mantığı etnik sosyal birliklerin, birliğini ister. Yine üretimin takası ve ticaret yoluyla, malların tüketici müşterilere ulaşarak ürünlerin yoğaltılması için de, sosyal birliklerin birbiri ile temasını ister. Hâlbuki etnik sosyal birlikçi yapı, aykırılıklar ve ayrışmaların temas içinde olmamaları çatışması üzerine düzenleşmiş bir mantıktır. Bu mantık böylesi yapı içinde erdemlerini üretme zincirleşmesi silsilesidir. Halk yapının töreci totem yasa gücü mantığı, toplumun bu 'birlikte olmalarını' isteyiş mantığını, hiç kavrayamaz. Ama toplumsal üretimin yapılabilmesi için de, halkın neden 'birlikte' olmaları gerektiği gerçeğini, anlaması gereklidir.

Toplumun birlik vurgusunu halka kodlarla aktarıp, halkın mantık kalıplarıyla çözümlenmesi yapılmalıdır. Toplumdan halka, zorunlu yansıyan birlik çağrısı, halkın töre yasa gücünden, yani totem yaptırım olumlanma meşruiyet çağrısını alması gerekir. Burada birleşecek olan farklı iki etnik totemci sosyal birlikler ittifakıdır. Aşılması gereken aynı ata totem soydan olmayan aynı doğuran (analar) ata soydan emmeyenlerin
Sanki kardeşlermiş gibi bir arada yaşamalarının güçlüğüdür. Bu bir şekilde aşılabilirdi. Aynı anadan süt emen kişilerin sosyal birlikteki sütkardeşliği gibi olursa bu mümkündü. O zaman ancak ata soy totem onaylaşmasını sağlamış olurlardı.

Bunu ortaya çıkarmışlardı. Konu uzamasın diye ayrıntıya gitmiyorum. Bu ortaya çıkanın sembolünü heykelle ve resim çizimleriyle ortaya koymuşlardı. Böylece bu geçişin mantık onaylaşması görselleştirilmişti. Artık ittifaklar döneminde görev değiştiren totemler ilah olmuşlardı. Bir toplumun İnanna ilahesi, kendi aidini bir memesi ile emzirirken, diğer memesini de bir aslan totem aidi diğer bir birlik üyesi emiyordu.
Bu hal, bir totem aidi grubun, totemler (ilahlar) arası ittifaklarla sütkardeşliklerinin olumladığının halka yansıyan, simgesel dönüştürmenin mantıksal çözümlenmesi idi.

Aynı görselliği de, diğer gruba ait ilahe ana ata soy tanrıçası Geştinna'nın yontusudur. Geştinna'nın iki göğsünde, iki farklı toplumun aidi, iki farklı üyeyi emiştirirken göstermesidir. Geştinna'nın kucağında bir kendi aidi kişi emmekte birde eşek totemli grubun sıpa üyesi emişmektedir. Böylece ilaheler (totemler) aslan totemli sosyal birlik grubuyla, eşek totemli sosyal birlik grubunun kardeşliklerini ve dolaysı ile birliklerini olumlayarak meşruiyetlik kazandırmışlardır. Toplumsal yapının nesnel zorunluluktan kaynaklanan birlik çağrısının halka yansıması ve halktaki mantıksal çevrimi, sütkardeşliği ile birleşme, aynı ata soyun koruyuculuğu ve aidiyetinde olma mesajı olarak anlaşılmış ve yansımıştır. Bu nedenle halk pek toplumsal yapıya vukuf değildir. İnanma mantığı ile olayları anlar ve sosyal öznel yaşamını düzenler.

Yardımlaşma, yaşamın bir gerektirmesi ve yaşamın bir ilişkilenme zorunluluğu idi. tıpkı iş bölüşümü gibi yerdeki yaşantılaşma organizesinin bi gücü (yasası) idi. yani yardımlaşma yaşantılaşmanın kendisini duyurttuğu bir yasaydı(güçtü) . Totem birlikte bir hemcinsi kendisine meyve toplayıp av eti getiriyorsa, kendisi de odun toplama ateş yakma, yuvayı diğer grup insanların ve hayvanların saldırısına karşı savunması gibi üslenmelerin riskini üzerine alıyordu.

Böylece, yaşamın paylaşılması ve yaşamın iş bölüşümü, yaşamın kendiliğinden bir organizesidir. Sürü yaşam ve sosyal yaşamda kendi kendine organize olmanın kaynağı yaşantılaşmanın devinmesidir. Yaşantılaşma bir hayatta kalmanın sağlanışıdır, Hayatta kalma bünyenin bir oluşma diretişi ve enerji sağlama enerji işleme faaliyetidir. Enerji sağlama ve enerjiyi işlemleşmenin çevreye olan yönelim eğilimi benlik duygusudur. Sonuçta her basamak birbiri ile ve bir alt basamakta, kendi içinde karmaşık girişen organizelerdir. Organizeler, bir ağ ilişkisi ve karşılıklı bağımlılığın organize özgürleşmesidir.

Bu nedenle yardımlaşma duygudaşlığının, nesnel ve can alıcı temeli vardır. Yardımlaşma ortadan kalkarsa organize ve yaşamın sağlanır oluşu ve giderekten de hayatın yaşanamaz oluşu belirir. Sosyal birlikte yardımlaşma ortadan kaldıramayacağınız bir durumdur çünkü organize biçiminiz bunu öngörmektedir. Siz yardım etmeme gibi bir beleşçi yaşamı, burada bulamazsınız. Bunu düşünemezsiniz, aklınızın ucunda bile geçemez. Yardımlaşma dünyada karşılığını bulan bir zorunlu yaşantılaşmadır.

Yardımlaşma, totem güçler ittifakı dönemiyle, özel yaşamın ortaya çıkmasıyladır ki yardımlaşma duygusu da yaşamda karşılığını bulur olma yönünü, öznel çarpıtmalarla, ortadan kaldırıldı. Özel mülk edinenlerin yardım almaya, hemen hemen hiç ihtiyacı yoktu. Oysa mal edinemeyenlerin yardım almaya ne çok ihtiyacı vardı! Toplumsal ilişkileşmenin derinleşen üretim tüketim ilişkisi, artık topluma bir tarafın hemen hemen hep yardım alır pozisyonunu keskinleştirdi. Sosyal birlikte yaşantılaşma olarak karşılığını bulan yardımlaşma, şimdi lütuf olarak birilerinin olumlama ve acıması ile hayatta kalmanın müptezelliği olup çıkmıştı.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 21.2.2010 12:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya