İnsanın Tutumlarındaki Evirilim 17

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

İnsanın Tutumlarındaki Evirilim 17

Artık sosyal birliğin gücü, ittifakın (yeni toplumun) gücü olmuştu. Saygılaşan bu idi. Kutsal kılınan bir etnik grubun hükmü hüviyeti değildir. Etnik birliklerin, hükmü hüviyeti sembolizmidir. Nesnel yasalar ve toplumsal ilişkilerin nesnellik bilincine varana değin, bu işlevler etkince sürecektir.

İlk tapınak (kamusal alan, ittifakların kesişim kümesi) kutsal kararlardan birisi; eskiden meşru olan etnikçi grup içi totem cinsel ilişkilerin yasaklanmasıdır. Şimdi eski totem aidiyet kimliği cinsel ilişki yasağı ile olumlanmıştı. Karşı ittifaktan cinsel temas sağlanacaktı. Bu ittifakın ilan yolu ile kardeşleşme girişmesi ve tapınak totem kült aidiyetliği hüviyeti idi. Tapınakta bu kararları alan sözün gelişi gruplara ait şamanlar ve grup yöneticileri, aldıkları bu yeni düzenleşme kararları ile kendileri de kutsal kişiler olma yansımasını, zımnen ittifaka yansıtıyorlardı. Tapınak manevi cebir ve otorite olarak kişiler üzerine yansımaya başladı. Grupların meşru yöneticileri ittifakları kararlaştırmakla, bir çeşit ittifak birliği meclisi oluyorlardı. Tapınak da meclis çatısı olmanın hükmü maneviye sini taşıyordu.

İttifaktaki her bir gruba ait, öneri ve düzenleşme fikri, o grup toteminin; insanları ve çevreyi düzenleme kararı oluyordu. Bu etnik totemler, çok daha sonra somut bir düzenleyiciler olaraktan temsillilikle tapınaklara konmaya başladı. Artık tapınaklar, putların panteon alanı da olup çıkmıştı. Panteon totemleri sembolizmi bir düzenleyen işlevleşmesi ile ilahlar olarak sembolize edilecekti. Kutsal totemin, klan sosyal birliğine buyuran gücü, şimdi ilah olmakla, ittifakların düzenleşmesinde kararlar alan, bu düzenleşme kararlarını, başka ilahlarla (etnik totemlerle) paylaşmak zorunda olan bir sembol işlevdi. Artık yeni ahlak ve yeni düzenleşmeler bu ilahların her birinin kendi düzenleşme alanı işinde; “ ihsası ittifak, reyleri” olarak, ortaya konacaktı.

Girişen bütün birleşmeler, gel git hareketleri sonunda, bir ortak oluşmalar bileşeninde endeksleşmek ve endekse göre, davranış koymak zorundadır. Yani bir oluşma diğer oluşmalara bağlı olarak, değişip dönüşüp, devinimler oluşmasını ortaya koyacaktır. Bu zorunluluktur. Bileşen güçlerin, her birinin ayrı ayrı, ittifaka kattıkları enerjilerinin aritmetik toplamı ile devinememesi kuramıdır. İşte bu yüzdendir ki sosyal birlik güç, birleşmenin; grup olmanın hareketini ve grupça paylaşılan düşünce devinmesini ve yine grup kültürünü ve grupça yaşam girişmelerini üreten, bileşkeyi ortaya koymak zorundaydılar. Böylesi ortaya konacak bileşkenin endeksi de, totem tabu güç meşrulaşma yaptırım olumlamasıdır.

Kutsallığın kaynağı, birleşmelerin; gerek sürü düzleminde, gerek, sosyal birlik düzleminde, gerek ittifaklar döneminde, bir endekse göre değerleşmesinin devindirir olmasından kaynaklanmaktadır. Bu bilinci edinemeyenler, elbet bu zorunlu endeksin eksenleştirir olmasını, bir kutsallık olarak anacaktır. Bir elektrik dalgalarının girişmesi, bir bileşiğin etki tepki özellik davranışı, hep bu bileşke endekse göre sergileniş devinmesi zamanıdır.

Her tür oluşma tapınağın (ortak, olumlama meşruiyet ve giriştirmeler alanı) bünyesinde oluşup irat (söylenir, beyan edilir, gelir, mülk kaydedilir) olunacaktı. Sonra da zamanla, yer yer tapınağın dışına çıkarılarak, toplumun kurum ve kurallaşmaları olacaktı. Örneğin; yönetim meşruiyeti gidecek, saraya oturacaktı. Uzun yıllar tapınak ekseninde gelişen ticaret, bir çeşit vergi alımları gibi maliye ve banka işleri, hep tapınaktan ayrılıp, kendi nesnel alan tabanında, süreç içine sokulan, anlamalardan olacaklardı.

Şimdi ittifak içindeki bir başka soy totem kimliğini taşır olmanın, ittifakla kardeşleşen cinsel temasları ilk başlarda, tapınaklar sembolizmi içinde, nasıl gerçekleştirdiklerine değinelim. Bir toplumun kadın ya da erkek fahişesi, bir ortaklaşma alanı olan tapınağın, koruyuculuk ve dokunulmazlık güvencesi içine gelir. Ay doğunca karşı toplumun bireyleri ile buluşup, bu teması ve kardeşleşmenin gereği olan yakınlaşmanın alışma adaptasyonunu sağlıyorlardı. Böylece bir grup, diğer grubun, eşiğine basmış; eşiğine yüz sürmüş oluyordu. Fahişelik bu tür geçiş adaptasyonlarını sağlayan meşru bir kurumdu.

Başlangıçta her şeyin üzerinde işleyen bir güç (yasa) vardı. Sosyal birlik döneminden beri bu güç; sosyal güç, töresel (yasa-totem) güç olmuştu. Gayrı töre vardı. Töre bir yasa oluşun, yasal oluşun, aidiyetliğin düzenleşmesi idi. Düzenleşme gücü de, totemin buyruklaşma muktedirliği idi. Sosyal birlik; bu totemsel töre algılarla, sosyal birliği kendileşen, kimlikleşen yapılaşmasıydı. Sosyal etnik birlik kendisini dış dünyadan ve diğer sosyal birliklerden, bu totem güç ilkesi ile ayırırdı. Totem güç, dışa katışmamanın ilkesiydi. Kendi içinde birlikti. Dışa karşı ise totem güç, sosyal birliğin dışarıya karşı ayrı oluşuyla verilen savunma ve dışarıdan sağlayışların dirliği idi.

Toplumsal oluşumla töresel (totemsel tabusal) güç, uzun zaman içinde ayrıştı. Töreci (totem tabu) gücün yerini, bir nesnel ilişkileniş olan, nenelin yasası olan, nesnelin işleyiş bilinci olan; toplumun işleyiş ve yapılaşmasının çekim alanı aidiyetleştirmesi almıştı. Toplumsal güç, artık hukukla, kurumlarla belirip düzenlenecekti. Totem (töre) gücün, gelenek görenek anane inanç gibi kısımları da, sosyal yapı güçte (halkta) kaldı. Başlangıcın var olan gücü de, böylece sosyal birlik gücü ve toplumsal güç diye bölünerek ve kendi içlerinde de nicelenerek eviriliyordu.

Halkın yapılanması toplumun nesnel hukukuyla ilişkilenmenin yanı sıra, bu töre gücü ile de ilişkilenme özel hayat yaşantılaşmasını ortaya çıkarmıştır. Halk bu iki gücün baskısı ve düzenleşmesi içindeydi. Kamu ile ilişkisinde toplumun yasaları ile talepleşiyordu. Kendi özel ve öznel yaşantılaşmasında da bu töresel gücü etkin ve ilişkin kılıyordu. Özel hayat, böylelikle ancak ortaya çıkabilirdi. Töre yasa gücünüz olmasa özel yaşantılaşmanızda olmazdı. Şu unutulmasın ki özel yaşantınızın referansını temelde üretim ve tüketim ilişkiniz belirler. İşte bu belirlenim üzerine bütün öznel devinmelerinizin meşruiyet ve olumlanmasını da töre (yasa) güçle eksenleştirirsiniz.

Sosyal birlik (etnik) gücün, yeni yapıdaki hali, ittifaklarla sosyal birlikler koalisyonudur. Bir federe koalisyon olan girişmeler durumu olan sosyal birlikler (etnik yapılar) , artık bir halk yapı gücüydü şimdi. Halkın yapı gücü (töresi, totem ve tabusu, geleneği, inanç ve örfleri) toplumun nesnel ilişkileşmesinden yansıyan etkilenmelerle, Halkın anlama gücüne dönüşüyordu. Bu dönüşmeler halkın töresel yâda geleneksel inançsal örfi yapısını oluşturuyordu. Daha öznel soyut yansımaların bunlara katışması yoğun değildi.

Bu dönüşmeler zorunlu idi. Sosyal birlikçi yaşam (insansal oluşum birlikli yaşam, organize yaşam, etnik birlikçi yaşam): çokluk içinde ayrılıkçı kimlik ve aidiyetleşme idi. Oysa toplumsal güç, ayrılıkçı totemci güçlerin birliğini zorunlu olarak ön görüyordu. Töre (yasa) güç; halk yapı ve toplumsal yapı diye bölünürken, bu yapılar kendi içinde, çoklukta tekliğin birliğini ortaya koyuyordu. İşte bu çoklukta tekliğin oluşmasını toplumsal güç ayrı anlıyordu, halksal güç ayrı anlıyordu.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 20.2.2010 08:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya