Eski toplumlar tapınak aracılığı ile ittifak kurmuşlardır. Meşruiyetliğin olumlanmasının anlamı, sosyal birlik döneminden beri, 'kutsal kılınan' bir sözlü yasa olma, özelliğini taşırdı. İttifak dönemlerinde de tapınakların bir kamu alanı olarak oluşmasıydı. İçinde henüz hiç ilah yoktur. Tapınaklar, çekimleyendi, birliği eksenleştirendi, ittifakı ilişkileri bağıtlayandı, ittifaklar arası yükümsel ürün ödeme ve ürünü takaslarının görüldüğü bir ortak alan yeriydi. Tapınaklar karşı toplum üyesini, kendi adi totem grubunun üyeliğine geçiştiren, dönüştüren, vize veren kamu kurum alanlarıydı. Tapınaklar sadece hizmetin alınma ve hizmetin birikmesi oluşma yeri değildi. Kurumları ve sosyal toplumsal dönüşmeleri üreten bir alandı.
Kadınların, erkeklerin, ürünlerin, yönetimin paylaşıldığı yerdi. Her iki ittifak üyelerine de açık olan, yasak olmayan, kaynaştıran, ittifak gruplarını birbirine yaklaştıran, ısındıran, ilişkilerin içsin ilmesini sağlayan, eylemlerin meşruiyetlik alanları idiler. İşte böylesi bir birbirini tanıma işlevi kılınışlarla kutsallıklarla kamusal dönüştürmelerin oluşumlarını ortaya çıkaran tapınaklar; giderekten de tanrıları yaratacaktır. Belki etnik totem simgelerin (putların) ilk kes panteon olarak sergilenişi; bu tapınak ittifak alanları converterinde (dönüştürücüde) ritüalize edilmesidir ki böylelikle tapınağın meşruiyetliğine makul olmaktadır. Buralarda ekmekler (insan eti) yenip, sular (insan kanı) içilirdi.
Tapınaklar ittifak toplumları yaratmanın yanında, sürekli değişen eski kutsallık düzenleşme ittifaklarının da yok edildiği, tufanların düzenlendiği alanlar da, oluyorlardı
“Tapınaklarda ekmek yendikten sonra
Fırınlarda ekmek piştikten sonra
Gök, Yerden ayrıldıktan sonra... ”
Tapınaklar ziggurat tipli üç katlı yapılardı. Her türlü girişmenin aktarıldığı işlevsellikti. Zamanla tapınaktaki faaliyetler örneğin kutsal fahişelikler, sokağa, yönetimler saraya, eğlence ve bar alanları, köy evi olma gibi konumları mahallelere doğru kaydırıldıkça, itilip çekildikçe, tapınaklar tinsel işlevleri ile gelişir oldu.
Totem tabu yaptırım gücün, en önemli özelliklerinden birisi de, uygulanan cezai yaptırımların sonucu kişideki intikam ya da karşılık duygusunu bastırmasıdır. İçe sindirmenin köken kaynağı; karşı taraf için; yani ceza gören için bir hırs, bir hasım, bir husumet tutumun algısını vermez olması özelliğidir. Çünkü yaptırımın kaynağının hem nevi şahsiyeti yoktur, hem dolayışlı yoldan bu müeyyidenin yaptırım gücü kendisidir. İşte zaman içinde diğer nedenlerle birlikte totem tabu kutsallığı meşruiyet olumlaması ve bu meşruiyetliğin cezai yaptırımının, öznece intikama dönüşememe özelliği, devletin özelliği olacaktı.
Kutsal devlet olma anlayışının, kurucu irade ya da kurucu felsefe olmanın, temelindeki nedenlerden birisidir bu meşru buyurma. Kendiliğinden organize olmaya tutumlayışın örgütlenmesidir. Süreçsel ilişkileniş ve düzenlenişlerle, buyurma ve olumlamanın eksen olma ihtiyacı etkisinin, daha bir şiddetle duyulmasıdır. Böyle olunca da ahlak, ya da erdem; bir otoriteye boyun eğişle belirecekti.
Klan sosyal birlik yapıların yasak aşk ilişkisi yoktu. İnsanlığın toplumlaşması ve özel mülkiyetçi organize ilişkileri, her bir insana; yasak aşk sorumluluk ve tabusunu vebal olarak sırtlatmıştı. Belki birlik içinde güce muktedir olanların, bir çeşit haremine tasallut varsa da, çocuk velayeti ve miras gibi ilişkilemeler olmadığından, yasak aşkın muamelesine tabii olmuyordu. Sadece beklide olup bittiği ile kalıyordu.
Sosyal birlikte bu türden oluşumlar, en uç sistem istisnaları olarak var bulunacağını, kolaylıkla hemen söyleyebiliriz. Bu bir yasadır. Her genellik, bir özel olmanın istisnai çelişme durumlarını daima ve uzun sürelerce içerir. Ta ki bu özel durumlar, değişen çevre koşullarının, seçilirlerine denk düşene değin, sürecektir. O zaman bu özellik eğilimi, aktifleşir ve zamanla da genelleşir.
Şimdi ahlak ve bile erdem; komşunun karısına, kızına ve malına hiç tamah etmeyip, göz koymamaktı. Bunları ifade edebilmenin sözcüklerini bile oluşturmak, gelişme eytişiminin, mantık oluşturmanın çok büyük başarı aşamalarındandır. Eviriliş kaçınılmaz bir organize oluşun, yansıyan parça bütün ilişkisidir.
Sosyal birlik insanlarının, doğada buldukları ile yetinmek zorunda kaldıkları avcılık ve toplayıcılıkları dönemlerinin, kendine özgü kurallaşması olan sağlayışları sürecinde, merhameti yoktu. Sadece grup üyeliği duygudaşlığı vardı. Yaşlısına merhametten dolayı değil; gelenekten, töreden ve atalar ruhunun buyurmasından ötürü, bunların da bir ata soya dönüşür olmasın çıkarımından dolayı da, bakıyordu. Ki bu anlayış da, av ve meyve sağlayışındaki bereketle koşut olacak bir kıyasıydı. Bu dönemsel anlayışları kendisine özgü, çok farklı dramatiklikler ve sahiplenişlerin boyutlarını da içerirdi.
Şimdi kişi emeği, artık öyle yalın bir harcanışla ve sosyal birliğin katkılaştırılmasıyla olmuyordu. Kişi emeği (bilgisi, beceri ve yapabilirlik edimleri) kişiden çıkıyordu. Zorunlu, geçerli bir sosyal, toplumsal organizasyonlar üzerinde dolaşarak, bir takım girişmeler yapıyordu. Sonra da, kendisine kişisel emek sağlayışı olarak dönüyordu.
Temel aldığı ve içerisinde oluştuğu mantık şekillenişi, sosyal birlik sağlayış yaşantılaşmalarıdır. Olay ve olgularını, bu eksenden farklılaşan sapınçları, bu mantıkla ve yaşam alanıyla referans edip; irdeleyip, kıyas edebiliyordu. Bu mantık ve referans skalası ile yeni olanı anlaması beklenemezdi. Yeni olanlar, hiç de mantığına uymuyordu. Referans aldığı zaman zemin düzlemi; sosyal birliğin sağlayış ve tüketiş olgulaşırlarıydı. Bu kıyaslama ölçütüyle, yeni organize ilişkileşmeyi anlayamıyordu. Ne olacaktı şimdi?
Sürecek
Bayram KayaKayıt Tarihi : 17.2.2010 22:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!