Ruhların yaralanması mı?
Yüreklerin boşalması mı?
Gözlerdeki umutsuzluk mu?
Uyanılan sabahların karanlığı mı?
Yaşanan depremler mi?
Arkadan vurulmak mı?
Ayaklardaki prangalar mı?
Parmaklıklar arkasına hapsolmak mı?
Etlerinin didiklenmesi mi?
Koca dünyanın bir seni kucaklayamaması mı?
Yoksa kendini kucaklayamamak mı?
Konuşamamak mı?
Ağlayamamak mı?
Gülememek mi?
Yapamamak mı?
Bakamamak mı?
Görememek mi?
Duyamamak mı?
Koşamamak mı?
Güvenememek mi?
Dokunamamak mı?
Sevildiğini hissedememek mi?
Sevdiğini hissettirememek mi?
Kalabalıkta yalnız olmak mı?
Baş başa kalınca kendinle, hissettiğin yalnızlık mı?
Sen insanlara koşarken insanların senden kaçması mı?
Verdikçe alırlar,aldıkça verirsin.İstediğinde alamamak mı?
Dağ olursun yaslanırlar da, yaslanacak dağı bulamamak mı?
Zirvedeki ağaç gibi tek başına kalmak mı?
İnsanın içini en çok hangisi acıtır?
01.07.2009
Mükerrem YılmazKayıt Tarihi : 15.8.2009 16:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ki bu yaraların birçoğu kabuk bağlamaz mağlesef:(
Anlam ve anlatım derinliğine mükemmel bir şiir...
Yürekten kutluyorum değerli ablam...
Tam puanımla listeme alıyorum...
Saygı ve selamlarımla...
TÜM YORUMLAR (21)