Bir sabah uyanırsın,
Pencereden giren ışık yüzünü okşar,
Ama kalbin hâlâ karanlıktadır.
Çünkü bilir insan,
Işık ne kadar parlak olursa olsun,
Gölgesi peşini bırakmaz.
Herkesin bir hikâyesi vardır.
Kimi saklar, kimi anlatır,
Ama hiç kimse tam anlamıyla kurtulamaz.
Çünkü insan,
Hatıralarının tutsağıdır biraz da.
Çocukluk gelir aklına önce.
Annenin saçlarını okşayan eli,
Babandan korkup yine de onun güvenine sığınman.
Ve fark edersin:
Çocukluk aslında hiç bitmemiş.
Sadece büyüdükçe üstünü kapatmışsın.
Ama geceleri,
Dizinde kanayan o eski yarayı hâlâ hissedersin.
Sonra gençlik…
Bir kalbe tutulmuşsun,
Gözlerinle konuşmuşsun,
Ellerinle dokunmaya cesaret edememişsin.
Belki söyledin, belki susup içine gömdün.
Ama sevda dediğin şey,
Yaşanmasa bile hep sürer.
Yıllar geçer, sen yaşlanırsın,
O anılar ise hiç yaşlanmaz.
Hayat ağırlaşır.
Borçlar, işler, sorumluluklar.
Gülmek zorunda kalırsın,
Çünkü çocukların, ailen, sevdiklerin vardır.
Ama en çok güldüğün anlarda bile
Gözlerinin kenarında biriken çizgiler
“Ben çok şey gördüm” der sessizce.
Ve sonra kayıplar…
İnsan sevdiklerini gömmeyi öğrendiği gün
Bir daha asla aynı olmaz.
Bir mezar taşı başında,
İçine atarsın bütün çığlıklarını.
Gözlerin dolar,
Ama yanında duranlar için güçlü görünürsün.
Oysa en ağır fırtına içindedir.
Yalnızlık gelir ardından.
Kalabalık sofralarda bile
Bir boş sandalye gözünü yakar.
Bazen bir telefon çalmaz,
Bazen bir kapı açılmaz.
Ve anlarsın ki yalnızlık,
Sessizlik değilmiş;
Paylaşamadığın acıymış.
Ama bütün bunların arasında,
İnsanın içinde sönmeyen bir kıvılcım vardır.
Adına umut derler,
Kimi zaman bir çocuğun gülüşünde,
Kimi zaman bir yabancının omzunda,
Kimi zaman sabah ezanında,
Kimi zaman kilise çanında duyarsın.
İnsan dediğin şey aslında budur:
Yaralıdır ama yürür,
Kırılmıştır ama sever,
Kayıplarla yoğrulmuştur ama yine de umut eder.
Ve bil ki,
Senin hikâyen ne kadar acı olursa olsun,
Bir başkasının kalbine dokunabilir.
Çünkü biz,
Aynı yalnızlığın farklı yüzleriyiz.
Sen ağlarsın, ben susarım,
O güler, diğeri unuturmuş gibi yapar.
Ama kalbin derininde
Hepimiz aynı kelimeyi fısıldarız:
“Ben de senin gibiyim.”
İşte o an,
Gözyaşı yalnızca acıdan değil,
Birlikten, anlaşılmaktan da akar.
Ve insan,
O damlanın içinden yeniden doğar.
Kayıt Tarihi : 5.10.2025 05:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!