Acımıyor artık yaralarım, biliyor musunuz? Alıştığımdan mı ne, gülüp geçiyorum canım kırıldığında. İnsanın en zor taşıdığı can kırığı ya güya…
Hiçbir şey zor değil, değilmiş. Ben öğrendim bunu, sizler de öğreneceksiniz. Her gün başka bir dersten sınava tutuyor bizi yaşam. Binaların, insanların, çöplerin, kirli ruhların, aydınlık yüzlerin,(daha çok sayarım ama unutuyorum) en sonda kendi kendimizin arasına sıkışıp oturuyoruz sınav masalarına. “Yorgunum” demek kâr etmiyor.
Ağlıyoruz, zırlıyoruz hatta hayatı zorlamaya kalkıyoruz, bazen zorluyoruz da. Ta ki, suratımıza tokat yiyene kadar.
Sonra mı ne oluyor?
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim