İnsan olduğunu düşünmeyen insan;
Hani cam kırar gibi kalp kıran.
Merhametten yoksun insan;
Hani kağıt keser gibi cinayet işleyen.
Kendisine saygısı olmayan insan;
Hani "Hep ben hep ben" diye düşünen.
Yani hayvanlaşan iki ayaklı mahluklar olmadı mı, kim olduğunu unutan insanlar?
İnsanlığı menfaatlerine aracı kılan;
İnsan mıdır?
Kalp kırmayı marifet bilen;
İnsan mıdır?
Ne kendine ne de bir başkasına saygı duymayan;
İnsan mıdır?
Sahi, insan kimdir?
Dün nasıldı, bugün nasıldır?
İnsan düşünmeyi mi bıraktı, düşünmeye mi başladı?
Sahi, insan sadece düşünen bir varlık mıdır?
Sevmez mi mesela, sevemez mi?
Sevgiyi kendine rehber edinemez mi?
Sahi, insan saf iyi midir yoksa saf kötü mü? Veyahut her ikisini de barındırır mı içinde?
Ortası mıdır ayarı? İyi veya kötü olmanın bir ortası, bir ayarı var mıdır?
İyilik tanrıdan mıdır?
İyilik tanrıdan ise kötülük kimdendir?
İyilik nurani ise insan neden şeytani bir benliği tercih etti. Sonuçta şeytan da ilahi bir varlık değil miydi? Tanrının yaratılış kelamından benim anladığım İyilik ve kötülük insana sunulan bir tercihti. Telkinli veya telkinsiz tanrı tarafından yapılan bir irade testiydi sanırım.
Neyse işte!
İnsanın tercihlerinin sonuçları değil midir? Savaşlar, cinayetler, sevgizlikler, bencilikler...
İnsanı, insanlığından uzaklaştıran - kin, nefret, hoşgörüsüzlük - gibi şeyler insan ürünü ayrılıkçı fikirler değil midir?
İnsanı ayrıştıran, sevgisiz, merhametsiz, kötücül yapan ne varsa insanın insan için ürettiği materyaller değil midir?
Hepsi mi şeytandandı yani?
Bütün suçları ona atmak, şeytana yapılmış büyük bir haksızlık değil midir?
İnsanın kendisi olmuş şeytan!
İnsanı şeytanlaştıran yine insanın kendisi değil midir?
Sorular, sorular, sorular...
Yığın yığın sorun biriktiren sorular.
Sorunlara cevap olamayan sorular.
Ne çoklar...
Bütün bu soruları soran da,
Bütün bu sorulara sebep olan da,
Bütün bu sorulara cevap arayan da,
Bütün bu sorulara cevap bulamayan da hep insan!
Bu sorunları yaratan ve bu sorunları sorularla çoğaltarak kendi kaoslarını oluşturan ve var ettikleri bu kaoslardan beslenen insanlar, kaostan sonra gelecek olan mutlak düzeni istemezler.
"Her kaos bir düzen doğurur." Ama kaostan beslenenler için bu bir felaket olur. Bu yüzdende o düzenin gelmesini istemezler. Aynı zamanda kendi düzenlerini de getirmek istemezler. Zira düzen kurmayı, düzeni yönetmeyi ve bu düzen içinde yaşamayı bilmezler. Bu sebeplerden ötürü düzen karşıtıdırlar.
Çünkü düzen huzur getirir, mutluluk getirir. Huzurdan huzursuz olanlar düzen karşıtı ruh hastası birer paranoyaktırlar. Acılarını yaşamayı, kabul etmeyi bilmezler. Belki de sırf bu yüzden başkalarına da aynı acıyı yaşatmayı isteyen birer psikopattırlar.
Bu insan olduğunu bile düşünmeyen insanlar, tanrıyı de sevmezler.
Hem kendisini sevmeyen başka bir şeyi veyahut kimseyi sevebilir mi?
Sevgiyi bilen insan, kötülük edebilir mi?
Tanrıyı sevmeyen bu insanlar, kötülüğe bağımlı birer müptezeldirler.
İnsanlığını unutmuş, kaybetmiş birer zalimdirler. Kendilerini şeytanlaştırmış kötücül mahluklardır hepsi.
Ah Tanrım!
Yalnızım, insanlığım kadar yalnızım.
Kalbim kadar yalnızım.
Bir kadın kadar, bir yetim kadar yalnızım.
Ah tanrım! Dünya bir yuva mıdır?
Bir yuva ise eğer neden Adem kadar yalnızım?
Dünya bir saray mıdır?
Bir saray ise eğer neden Musa kadar yalnızım?
Dünya bir kuyu mudur?
Bir kuyu ise eğer neden Yusuf kadar yalnızım?
Ah Tanrım! Senin kadar yalnızım.
Şeytan kadar yalnızım.
Oysa insan kalabalık, cehennem kadar kalabalık.
Ama insan acımasız da, ateş kadar acımasız hem de..
Oysa insan renkli, cennet kadar renkli.
Ama insan korkakta, sırat kadar keskin bir korkuya müptela hem de.
Ah Tanrım!
Kendimi unutmamak için mücadele ediyorum.
İnsanlığım edebimdir, edepsiz olmamak için susuyorum.
Düşünüyorum Tanrım!
Benden başkaları da varmış, onları düşünüyorum.
Bambaşka dertleri olan, bambaşka arzuları olan, bambaşka korkuları olan, bambaşka sevinçleri olan, beklentileri, hevesleri, hedefleri olan başkaları da varmış.
Hepsine tanık olmuş zaman.
Bu çağ, zamanların en kötüsü olsa da,
Kendimi bu çağın bir insanı olarak görmekten korkmuyorum.
Merhameti arıyorum bu çağda, sevgiyi arıyorum.
Merhameti iyilikte, sevgiyi gönülde arıyorum.
Ah Tanrım!
Şimdiden değil, yarınlardan korkuyorum. İnsanlığın nasıl bir varlığa dönüşeceğini bilememekten korkuyorum. İnsanlığımın daha da büyük bir canavara dönüşmesinden korkuyorum. Herkes gibi olmaktan korkuyorum.
Kötü olmaktan korkuyorum.
Sevgisiz kalmaktan korkuyorum.
Sevememekten korkuyorum.
Biliyorum, korkularımdır beni diri tutan, güçlü kılan.
Biliyorum, korkularım, cesaretimdir.
Biliyorum, cesurlarda korkar.
Ah Tanrım! Seviyorum.
İnsanlığını kaybetmiş olsa da insanlığımı seviyorum.
Ve yaratıcısını unutmuş olsa da eserlerin, eserin olmayı seviyorum.
Seviyorum tanrım!
Her şeye ve herkese rağmen yaşamayı ve yaşatmayı seviyorum.
İnsan olduğunu düşünmeyen iki ayaklı bazı mahluklar haricindeki tüm insanlığı seviyorum.
Seni seviyorum tanrım, seni seviyorum.
Burhan Çay
20.06.2024
Kayıt Tarihi : 20.6.2024 18:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!