Bir ağırlık var kalbimde, taş gibi, Geçmiyor, gitmiyor, her an içimde. Nefes almak bile zor artık, Her solukta biraz daha eksiliyorum sanki. Gözlerimden düşen yaşlar, Sessizce akar, kimse görmez. Dünya dönüyor, insanlar geçiyor, Ama ben, olduğum yerde kırılmışım. Bir kere incindim, bir kere yandım, Ateşi içime çektim, hiç sönmedi. Acının rengi nedir, bilir misin? Benimkisi gri, soğuk ve sessiz. Bazen bağırmak isterim, Ama sesim yankılanmaz, Sanki duvarlar beni boğar, Yalnızlık bile bana dar gelir. Bir çıkış yolu var mı bu karanlıkta? Bir umut ararım, ama ellerim boş. Sonsuz bir gecede kaybolmuşum, Sabah hiç gelmeyecek gibi. Ve belki de, En çok kendime kızgınım, Çünkü bu acıyı içimde büyüten benim, Kendimi kurtaramayan yine ben.
Yalnızlık Bir sessizliktir yalnızlık, Geceyi delercesine ağır. Gökyüzü uzak, yıldızlar soğuk, Gözlerinde kaybolan bir anı gibi. Kimse bilmez, içindeki boşluğu, Bir düş misali savrulurken rüzgarla. Ellerin arar, bulamazsın, Bir hayalin içinde kaybolursun, sessiz. Konuşur gibi yaparsın, kimse duymaz, Sesin yankılanır, ama sana dönmez. Kalp, zamanın ellerinde ufalanır, Bir yaprak gibi kırılır sonunda. Ve bilirsin, Yalnızlık; her adımda seninle yürüyen, Ama hiç var olmayan, Bir gölge gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!