İnsana Mahkum Şiiri - Hikmet Zayi

Hikmet Zayi
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İnsana Mahkum

Senin beldene ayak basmayacağım desem ne çıkar?
Boyun bağından çekip sürüklüyor yollar,
Sahi sen benim şehrimde gözlerini kısıp baktın mı meydanlara
Karşılaşma ihtimalini aradın mı yutkunduktan sonra peşi sıra.

Karlar eriyor bak dağlarınızda
Katılaşan çoğu şey erir,
Kutup buzullarını da ağlatan şeyler var artık bu dünyada
Oysa sen erimeden buharlaşıp gittin şehrimin sokaklarından
Bir sisin içinde bırakalı bir asır geçmiş gibi
Bundan mıdır bilmem gözlerim perdeli artık benim.

Yusuf kokan gömlek yok ama kuyuda bir ucube var
Hiç bir kervan bakmıyor buralara bu kuyunun içinde de bir çöl var
Atakama de,
Gobi de,
Sina de,
Sahra de,
Tüm çöllerin adını çağır bu çöl içinde çöller taşıyan kuyuya
Gobi de, Atakama da, Sina da, Sahra da tekabül eder yüreğimde her bir oyuğa.

Pınarın gözünü tıkayan taş gibiydim bir yanım bir süre dokundu ona
Ama sonra yeni bir yol bulunca kurudum kaldım ardı sıra.
Biliyorum ümitlerin öldüğü yerleri annesi ölmüş bir yeni doğan ceylan kadar,
Bu bende yaşayan, bir yavru ceylan ölüsüdür
Onun da ömrü toprakta kaybolana kadar.

Başka seçenekler artık başkalarında saklıdır
Kim ne derse desin bütün herkes haklıdır.
Ben sustum kemanın telinin intihar ettiği yerde,
Ney soluğu cam parçalarıyla yutkunuldu o zamandan sonra
Bir tek ağıtlar susmadı, göğsünü parçalayan bir kadın çığlıkları kulağımda
Hem belki annem de artık o kadar üzülecektir.
Ucubenin biri, bin çölün dehlizinde bir ömür bir yağmur bekleyecektir.

Hikmet Zayi
Kayıt Tarihi : 19.12.2020 17:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hikmet Zayi