İnsan,akreple yelkovan arasına sıkışmış; dışındaki varlık ve olguların zinası ile zorla oluşturulan piç bir zamana mecbur değildir.Bir de iç dünyamızda, bizi biz yapan sonsuz zaman vardır.
Doğum ve ölüm saati arasına sıkıştırılmış...kendimiz için değil, çevremiz için yararlı olan bu dışsal “piç” zaman yerine,istediğimizde içinde zaman yolculuğuna çıkmamıza olanak sağlayan “iç” zamanımızın var olduğunu kabul edersek,işte o zaman insanın tanımını; ”iki zamanlı varlık”,diye yapabiliriz.
Belki de bu bağlamda zamanı da yeniden tanımlamamız gerekiyor!
Örneğin:
Dışsal (piç) zamana; içini ruhumuzun ve düşünsel dünyamızın malzeme olarak doldurduğu, beden ambalajımızın zamanı anlamına gelebilecek “Biyolojik Zaman”…
Bizi, olduğu yerde sabit yaşayan bitkilerden… Yeme, içme, üreme alanı kadar alanı algılayabilen ve o alanı korumaktan öte beceri sergileyemeyen diğer canlılardan yaratıcı hayal gücümüze ileri-geri sınırsızca hareket izni vererek ayıran iç zamanımıza da, “Varlık Zamanı” diyebiliriz.
İnsan; biyolojik (piç) zamanı sayesinde ölür, iç(varlık) zamanı ile sınırlarını aşıp ölümsüzleşir...Önemli olan, hangi zamana ait olduğunuzdur.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta