Koca evrende bir toz tanesi misali hacminle,
Kendini dev aynasında görmemen bütün mesele.
Sen sadece bir “an”sın ahir zaman içinde,
Koşsan da bir, adımlasan da bir, gideceğin yer bir.
Uçmak mı istiyorsun, önce düşmeyi sevmelisin.
Tepelere giden yolda “kaybolmayı” sevmelisin.
Kalpteki taşmalarını söze döküp rezil etmekse bütün arzun,
Evvela öldürücülüğünü kabul etmelisin kuşkuların.
Bırak bazen kuru buzun soğuk sudaki buhuru gibi coş,
Zaman sonra çözülüp havayla bir ol.
Bu da bir erdemdir yeri gelince.
Kent deme kendine kasaba ol ki,
Kimse kendini gurbette sanmasın sende.
Sen kendinden usanabilir, sıkılabilirsin de,
Bırak uzaktan gelenler memnun dönsünler.
Sen aslında herkessin, herkes birbirinin aynısıdır, hatta aynasıdır.
Hiç kimsenin nefesinin fesleğen kokmasını bekleme !
Belki bir anlamı olur sanma, “suskunluğuna katılmaların”
Kelimelerini doğurmadan, bakıp büyütecek neyin kalır ?
Oysa ki “büyütüp yeşertmek” ne kutsaldır.
Mesela bir şişenin içinde turuncu bir gül.
Kahraman Hakyemez
Kayıt Tarihi : 9.12.2019 15:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!