İnsan, yalnızlığa alışmamalı. Tek olmanın o sinsi güzelliğine kaptırıp ruhunu, soğuk beton duvarların arasına hapsetmemeli kendini.
Bir sese, bir bakışa, bir nefese ihtiyaç duymalı insan. O sesin şefkatine sığınıp, o bakışın ışığında, o nefesin sıcaklığında muhabbeti tatmalı. Ve sevmeli o muhabbeti! O kadar çok sevmeli ki; hani bir ömür, hani el ele, hani diz dize, birlikte yaşlanmalı, ve mutlu ölmeli vakti gelince. Zaten sevgi değil midir ölümü lezzetli kılan, onun bir son olmadığını bize hatırlatan? İşte o ölüm, muhabbet ile demlenmiş bir ömrün lezzeti olmalı. Giden içinde, kalan içinde, ölümü bile güzelleştirmeyi bilmeli insan! Yani sevgi denilen şey; ölen için yüklü bir miras, kalan için pahalı bir kazanç olmalı!
"Yalnızlık, Allah'a mahsustur" diyen boşa dememiş anlayacağın. Sevmeli insan, her şeyi sevmeli ama en çokta birini, ömründe bir kez olsun birini gerçekten sevmeli! Herkesin, biri, bir sevdiği, bir muhabbeti olmalı hayatında. Ve o biriyle yaşlanmalı insan. O biriyle, yani o sevgiyle demlemeli ömrünü. Zira sevgiyle yaratıldı insan.
Kayıt Tarihi : 10.3.2024 12:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!