Kıskançlıklarla, kuşkularla, hesaplaşmalarla süren sancılı bir aşkın orta yerindeki bir sevişmeden sonra adam seviştikleri odadan çıktığında başlayan bir hava bombardımanında ev isabet alıyor ve adamın biraz önce geçtiği bölüm çöküyor.
Daha iki dakika önce koynunuzda olan birinin yok olduğunu görüyorsunuz.
O korkunç anda kadın yaşadığı çaresizlik karşısında, aslında pek de inanmadığı Tanrı’ ya sığınıyor.
Dizlerinin üstüne çöküp yalvarıyor.
“İnandır beni” diyor, “o yaşarsa sana inanacağım. Ona bir fırsat tanı. Bırak mutluluğuna sahip olsun. Bunu yap, inanacağım sana.”
Ve Tanrı’yla bir pazarlığa oturup en çok sevdiğini geri alabilmenin karşılığında Tanrı’ya en çok sevdiğini vermeyi öneriyor.
Eğer biraz önce o kapıdan çıkan erkek yeniden o kapıdan sağ olarak dönerse, o erkeği bir daha hiç görmeyeceğine söz veriyor Tanrı’ya.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Çok içimi acıtan bir yazı...Ama evet görmediğinizde bitniyor aşkınız..Teşekkürler Ahmet Altan.
insan sevdiğini görmediğinde aşk biter mi......??....biter.....ahmet altan çok cesur bir yazar ...
selamlar ya bu nasıl bi şey bişey tamamen açıklayamam size ama bende görmeden sevenlerdenim ve tam yedi senedir bana dönmeyeceğini bile bile bekliyorum.Görmedende sevmek mümkün...
yine benii düşündürdü ahmet altan evet bence mümkün ama sevginin ne kadar güçlü olacağı tartışılır
mükemel
Peygamberler bile tanrıyı birkez olsun görmek için
yalvarırken,Ahmet altanın sevdiğini görmeden yaşanacak
bir aşkın olabilme ihtimalini hayal ettiği ütopik bir deneme.
Uzun zaman üzerinde düşündüğüm konuyu dile getirmeniz kadar güzel bir tesadüf olamaz, çok muaazzam altan abiiii!!!!
Ahmet Altan ;bence olağanüstü bir yazar...kimileri eleştirmeyi bırakıp okuyacak olsalar, çok şey bulurlar...
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta