Tam bir kere öldüm. Facia.
Sonra kuşları getirdiler gök yüzüne. Sonra bulutları. Sonra yağmuru. Güldük.
Vapur düdüklerini getirdiler sonra. El sallayan bir kız. Daha sonra sallanan bir sandalye. Dar ağacına asılmış bir fotoğraf. Güldük.
Hiç bir kadın ağlamadı bana, benim kendime ağladığım kadar. Sonra bu komik durumun içinden, içinden çıkılmaz bir hale düşerek çıktım. Hiç bir kadın ağlamadı. Kadınların gözleri yok.
Tam bir kere öldüm. Facia.
Konvoylar oluştu sonra. Nineler yün tutturdu torunlarına. Yine yemekler pişti. Helva belkide. Adı hiç duyulmayan dostlar çıka geldi. Eski bir pantolon cebinden çıkan 5 liranın verdiği mutluluk yayıldı içimize. Çiçekler daha bir başka açtı.
Karnımız acıkmıştı. Daha da yolumuz vardı. Yorgunduk. Belki uykumuz gelmişti. Ne sevişecek hal vardı ne dövüşecek. Düşünemedik. Öldüm sonra ben. Güldük soluksuz.
Anı defterinin arasında kurutulmuş karanfilden ziyade unutulmuş anıları saklayıp yarınlardan, zaman makinası zihinlerimizde döndük geçmişimize. Sonra ben doğdum yeniden kendi içimden. Güldük.
Tam bir kere öldüm ve tam bir facia.
Birkan AkdoğanKayıt Tarihi : 4.3.2013 14:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!