İnsan Olmak(deneme) Şiiri - Yasemin Göksel

Yasemin Göksel
56

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

İnsan Olmak(deneme)

Hatırlıyorum da, ben küçük bir kızken arada ninem bize kalmaya gelirdi.Ninemle annemin evimizin ikinci katındaki bahçeye bakan pencere önünde oturarak kahve içmelerine ve bu arada süregelen sohbetlerine bayılırdım.Bahçemizde kocaman bir manolya ağacı vardı.Pencereye uzanan dallarında adını bilmediğim onlarca kuş ve çok sevdiğim serçeler ötüşürdü.Açık camlardan giren hafif yaz esintisi ile tüller danseder gibi dalgalanırdı.Ben onları gelinlik diye hayal ederdim hep,Leyla'nın gelinliği.
Ninem bir defasında şöyle demişti ''İnsan olmak öyle kolay değil.Herkesin yürümek için bacakları olabilir ama amacına aykırı düşmemeli.Kollar vermiş allah ama neye sarılacağını seçmeli.Kafanın içindeki beyni faydalı yerlere yatırım etmeli.Gözlerin, bakacağın güzelliğin taa can damarına değmeli.Dilini yalandan,kötü sözden esirgemeli.Kalp,ah o kalbi var ya sadece sevmeyi bilene vakfetmeli.Kolay değil insan olmak.Yoksa bu saydığım parçalara bölünür insan ve varlığı hiç bir işe yaramaz.''
Annem başını sallayarak onay verirdi ninemin o bilge konuşmalarına.
Öğretmen veya eski şekliyle muallime emeklisiydi ninem.Hoş sohbet sevimli bir kadındı.Kucağında oturduğum zamanlarda bana masallar anlatırdı ama ben hep Leyla ile Mecnun'u anlatsın isterdim.Her defasında da sona geldiğinde,küçük ellerimi buruşuk dudaklarına koyar''sus nineciğim.Ne olur ölmesinler''derdim.Gözlerimin dolduğunu gören ninem,bana kıyamaz hikayenin sonunu hatırım için değiştirirdi.Böylece sayemde Leyla ile Mecnun bizim öykümüze bakılırsa her anlatıldığında kavuşurdu.Gökten de üç elma düşerdi ya, başıma değmezdi ne hikmetse.
Arada hazır beni yakalamışken bir iki dua öğretmeye yeltenirdi.O zaman usulca kucağından sıyrılır anında evin bilinmezleri sandığım bir kuytuya sinerdim.İşte ninem o zaman baya öfkelenir ve anneme şöyle derdi:''Bak şuraya yazıyorum,bu kız babasının soyuna çekti resmen gavur olacak.Biraz büyüsün kliseye de gider vallahi.Demiştin dersin bana''Annem sabırla onu yatıştırırken her defasında benzer cümleler kurar''anneciğim o daha dua öğrenecek kadar büyümedi.Zamanı gelsin ben öğretirim.Üzülme sen.''diyerek konuyu kapatırdı.
Çocukluğumun en süslü öyküsü olan Leyla ile Mecnun'u bir de insan olmanın manasını hayatım boyunca unutmadım.Genç kız olma eşiğine geldiğimde arada odama kapanır tanrıya dua ederdim''ne olur allahım,yüreğime öyle bir aşk ver ben kendimi kaybedeyim ve öyle bir insan yarat ki benden güzel olan her şeye benden bir nefes vereyim.''
Babamın istediği gibi bir eğitim aldım.Okuduğum okulda dikkatimi şu çekti.Üniversite sadece cehaleti alıyor,insan özünden doğuyordu.Saygısızca şakalaşan,ailelerine düzinelerce yalan söyleyen bir sürü, aydın geçinip de aydınlığı tanımamış kişi vardı burada.Gerçekten ninemin dediği gibi insan olmak kolay değildi.Genelleme yapmak istemiyorum tabi,bu kadar gereksiz taşın arasına pırlantalar da karışıyordu ister istemez.Seviyelerinle de farkediliyorlardı kısa zamanda.
Her zaman ninemin sözlerini anımsıyordum onlardan uzak kaldığım o dönemde ve daima.Odamın duvarındaki panoma ninemin inci tanesi sözlerinin bir kopyasını asmıştım.Her sabah okuyarak güne başlardım.Güç alırdım bundan.Bahçemizdeki manolya ağacı,uçuşan Leyla'nın gelinlik tülleri,ninemin masalları,filozofi sözleri,annemin bana seslenen güzel sesi olurdu hep aklımda.
İşte bu öğrendiklerim,çocuk düşlerimin ülkesindeki mabedim diye düşündüğüm şimdiki evimde de yıllarca hep böyle sürüp gitti.Önce yeni bir sabahı görebildiğim için tanrıya şükrettim ve bu gün dünden daha iyi olmalı diye kendimi gelecek saatlere hazırladım.Çabuk öfkelenmedim.Bacaklarım beni sadece sevdiklerime ve faydalı işlerin ardı sıra taşıdı.Kollarımla yalnızca ihtiyacı olanlara ve sevdiklerime sarıldım.Ellerimi harama uzatmadım.Aklımı gelişmelere açık tuttum ve daima berrak kalmasını sağladım.Kimsenin emeğini basamak yaparak bulunduğum yere çıkmadım.Dilimle kimseyi bilerek acıtmadım.
Ve kalbim...Sanırım onu gerçek anlamda sadece sana kullandım.
Gerçekten seni sevdiğim o güzel haziran gününden bu yana gözlerimi başka gözlerden sakındım.Mabedim dediğim evimde şimdi sen de varsın.Her sabah bana günaydın diyorsun o bilmediğim şivenle.Olmadığın zamanlarda uykularım kaçıyor,iştahım kapanıyor.Bir merhaba diyorsun tüm dünyayla barışıyor her bir uzvum.Kucaklıyorum evreni.Kuşların dilini çözüyorum.Bir liman oluyorsun bana ve ben tüm denizlerimden cayıyorum.Kollarımı açıyorum maviliklere ve haykırıyorum içimin duvarlarını titreterek:
''Ne güzel seni sevmek,vazgeçmek tüm mavilerden ve okyanus diye saçlarımı sererken göğsüne, dalgalar boyu şahlanabilmek gözlerine.Tüm gemileri ateşe vermek,ne güzel...Geri dönmemecesine''

Yoksan Eğer

Yasemin Göksel
Kayıt Tarihi : 1.4.2009 19:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yasemin Göksel