“insan, hayatla her daim kavgalı olmalı.” derdi babam. sonra, komodinin üzerindeki tarağı alıp tuvalet aynasının karşısına geçerdi.
Şimdi ne babam hayatta nede o tuvalet aynası yerinde.. Babamın elinin değdiği aynayı bile özlüyorum.
Biliyor musunuz ben hiç bir yağmurda babamla ıslanmadım.
Benim babam’ın ölürken geride bana bıraktığı tek mirası, askıda kalan ceketi oldu. Kokusu hala üzerinde duran kadife ceketi kaldı askıda. Bu dünya üzerindeki en değerli mirastır ve bir o kadarda hüzün dolu..
Dip not; Babanız hâlâ hayatta ise, kıymetini bilin. Çünkü gün gelir o nasırlı, o tütün kokan ellerini başınızda hissetmek istersiniz. Hissedemeyince hayat hüzne boğar tüm yaşantınızı. Velhasıl kelâm babanız hala hayatta ise kıymetini bilin. Öpün, koklayın..geç kalmayın, sonra toprağını öpersiniz zorunuza gider..
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim