İnsan aklını nasıl kaybeder? İnsan aklın ...

Zeliha Bekoğlu
169

ŞİİR


38

TAKİPÇİ

İnsan aklını nasıl kaybeder? İnsan aklını kaybettiğini nasıl fark eder yada fark eder mi acaba? (DENEME)

İnsan aklını nasıl kaybeder? İnsan aklını kaybettiğini nasıl fark eder yada fark eder mi acaba?

Beynimin içinde dolanıp duran tuhaf düşüncelerimin dehlizinde boğulmaktan korkar oldum…. Ne kendimden ne de yaşadıklarımdan artık emin değilim… Acaba hepsi benim beynimin ürettiği kurgular olabilir mi?

Bazen beynimin paramparça olduğunu hayal ediyorum ve korkuyorum… Sıkılan tek bir merminin kafatasımdan içeriye girdiğini, beynimi dağıttığını, dağılan parçalar ile beraber etrafa saçılan düşüncelerimin, hayal kırıklıklarımın ve canımı acıtan her şeyin etrafa saçılmasından ve gözle görülür olmasından deli gibi korkuyorum….

Düşünüyorum, biriktirdiğim ne çok şey var, kendime sakladığım, tek başıma sırtladığım ve altında ezilmemek için debelenip durduğum ne çok şey var….

Unutmak istiyorum, hafızamı kaybetmek yada hayatımın sadece korkunç bir rüya olmasını hayal ediyor ve bir an önce uyanmayı istiyorum….

Bilinçli yalnızlık, nedir bir bilen var mı içinizde? Hiç kendi kendinizi bir yalnızlığın içine hapsettiniz mi siz?

Kendinizden, insanlardan ve yaşamdan deli gibi korktuğunuzu hissettiniz mi hiç? Hani Sezen’in herkes yaralı dediği şarkısında söylediği gibi “ ne zaman canın yansa bu kadar derinden, sanırsın mümkün değil bir daha bu kadar üzülmen …. “ cümlesinin ne kadar boş olduğunu tüm hücrelerinizde hissettiniz mi? Her seferinde canınızın yanma oranında bir değişiklik olmadığını fark ettiniz mi hiç dehşete düşerek?

İnsan aklını nasıl kaybeder? İnsan aklını kaybettiğini nasıl fark eder yada fark eder mi acaba?

Düşüncelerimin iplerini artık elimde tutamaz oldum. Beynim bana tuhaf oyunlar oynamaya başladı. Durup dururken geçmişin karanlığından çıkıp gelen ucubeler akın ediyorlar. Sanki henüz şimdi yaşanmış gibi bir sıcaklık ve acı kaplıyor tüm yüreğimi…

Aslında canımı yakan şeyin yaşadıklarım olmadığını iyi biliyorum. Aslına bakıldığında büyük travmalar yaşamış bir insan olmadığımı da biliyorum… Hani o film kıvamında ki hayatlardan değil benim ki… Çok kötü şeyler yaşamadım aslında….

Ama neye göre kötü ya da güzel diyebiliriz ki bunlara… Belki çok uç, absürd, travmatik değildi yaşamım ama sonuçta benim canımı yakan pek çok şeyle dolu… Önemli olan da bu değil mi…

Sonuçta şu an inanılmaz yalnız, kimsesiz ve yitik hissetmiyor muyum kendimi… Amaçsız, boş, yarınları göremeyen, yaşayıp yaşamadığından da emin olmayan bir insan olmam yeterli değil mi…

Suçlu kim peki? Suçlu kim? Ben miyim? Yaradan mı? Kader mi? Yoksa benim dışımda ki herkes yani diğerleri mi? Hiçbir zaman tek taraf suçlu değildir di mi? Benim de hatalarım olmalı değil mi?

Küçüktüm ve büyük hayallerim vardı... Yapabileceklerimin sınırı yoktu… Ama olmadı…

Yeterince istemedim mi? O kapasiteye sahip değil miydim peki? Neden şimdi hiç tanımadığım bir hayatın ortasında durup bakıyorum etrafıma… Neden insanları ve hayatı uzaktan seyretmekle yetiniyorum sadece?

Bir sobanın alevlerinde mi yakmıştım her şeyi…. Geleceğimi, hayallerimi… Neden yaşam bana bu denli acımasız ve adaletsiz davranmıştı peki? Doğarken bir günah mı işlemiştim? Neyin bedeli idi ödediğim?

İnsan aklını nasıl kaybeder? İnsan aklını kaybettiğini nasıl fark eder yada fark eder mi acaba?

Yalnızlığımın nedeni etrafımda mutlu insanlar görmeye tahammül edemeyişim olabilir mi acaba? Hayatta yapmak istediklerini yapmaları için onları destekleyen, teşvik eden, sırtlarını dayadıkları insanlar olduğunu görünce kıskanıyor muyum?

Artık ben bile kendime tahammül edemezken insanların bana tahammül edememeleri normal değil mi? Kendime bu kadar acıyarak bakarken, hayatın iplerini bırakmışken, kimseden yardım talep etmezken ve de uzanan elleri de boş bırakırken ne bekliyorum ki?

Bir mucize mi? Mucizelere inanır mısınız siz? Ben inanmam….. İnanmam ama bekliyorum yine de sanırım… Bir gün uyandığımda, sadece sobanın başında uyuyakalmış küçük bir kız çocuğu olarak kendimi bulmayı bekliyorum sanırım…

Zamanı geriye alabilme imkanımız olsaydı ve her şeyi hatırlıyor olsaydık acaba yine de aynı hataları tekrarlar mıydık? Kader diye bir şey gerçekten var mıdır?

Hayatın döngüsü bir defa bozulduğunda asla tekrar düzelmiyor değil mi? Ne yaparsanız yapın, yaşadıklarınızın sizden götürdüklerini geriye alamıyorsunuz değil mi? Yaşama hakkınızı kaybediyorsunuz, sadece geriye nefes alma ve yeme içme hakkınız mı kalıyor?

Yaşam bu mudur? Yaşam nefes alıp vermekten mi ibarettir? Ya da uyumaktan, yemekten, içmekten vs vs…

Eğer öyleyse ben insan olma ve yaşama hakkımdan istifa ediyorum….. Eğer diğer tarafa giden biri olursa, selam söylesin benden, artık birini gönderip beni aldırabilir, bu dünyada işim kalmadı benim….

İnsan aklını nasıl kaybeder? İnsan aklını kaybettiğini nasıl fark eder yada fark eder mi acaba?

Ben akli melekelerimi kaybettim. HÜKÜMSÜZDÜR! ! ! !

Zeliha Bekoğlu
Kayıt Tarihi : 16.3.2009 12:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cemile Karabulut
    Cemile Karabulut

    akli melekelerini kaybeden insanlar yaptiklari yada düsündükleri hiçbir seyden sorumlu olmadiklari için mutludurlar onlar için zamanin bir kontrolü yoktur üzerlerinde oysa biz kendimize savas açip gün bitmeden kazanmanin hirsinda yenik düsüyoruz çogu zaman hayata tebrikler saygilarimla baki, selamlar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Zeliha Bekoğlu