Hiçbir şey bilmeyen
Hayatın üzerine yüklediği yükleri hissetmiyormuş gibi
Yada,onca yaşanmışlardan hiç ders almamış
Basit, bilgisiz ve tecrübeden mahzun insan
Beden kilosunu kantarların tartıp gösterdiği
İnsanın gözünde ağırlığını kaybetmiş
Rüzgarın elinde oyuncak olmuş bir tüy tanesi gibi
Tahnit haline dönüştürülmüş insan
Duygu akışlarında önüne geçilmez seller akıtan
Sellerine barajlar kurulup kuraklığa boğdurulan
İnce bir sızıyla başlayıp kolu kanadı kırılan sitemlere maruz kalan
Suskunluğu suç konuşması yasaklanan insan
Gülün dikenindeki acıda sevdaya dokunmanın sıcaklığını bulan
Çoraklaşmış gönül toprağında yaban gülü yaşatmayan
Olmazlarını çorak toprağına düşecek bir damla için olur kılan
Anladığını anlamıyorsun diye suçlanan insan
Susuyormuşsun yine
Suskunluğunun derinliklerinde yıkılmışlığın molozları duruyormuş
Fersizleşen bakışların hep karanlığa bakıyormuş meğer
Işığı buldum derken kör kuyulara düşen insan
Aç artık gözlerini ve gökyüzüne bak
Yıldızlar kadar umut geziniyor kaderinde
Küsmek yerine sıyrıl seni boğan karanlıktan
Yalnızlığın neşesinde aya ıslığınla şarkılar söyle yarınlar senin insan.
Kayıt Tarihi : 18.2.2013 16:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!