İçi boş, zırvalıktı söylediklerin.
Kim bilir, dolu mu benim içim?
Yıllara sormak gerekir ne biriktirdim.
Ne yaşadım öğrenmeye dair...
Sıvama kollarla giriştik bu işe,
Cahiller için saklı yollardan geçtik.
Tanımladık dünyayı kendi kafamızda,
Herkesin bildiğinin gizlisini derdik.
Zaman alırmış neticede sevmek,
Her insanın kendine göre çok iyi bildiği,
Aslında hiç bilmediğiymiş, onu öğrendik.
Gece gündüz hapis gibi, nefse küstük.
Ne cennet, ne cehennem diledik.
Korktuk yalnız Tanrıdan, her kul gibi,
Bilmeyiz Adem misali, ömrün tükendiğini.
Sığmadık kitaplara, yollara düştük,
İlmi ararken İNSANdan ürktük!
Kimi kalbinde taşır kılıcı,
Kimi görünüşünden ayrı bir kimlik.
Sevemedik belletilen gibi, beceremedik.
Soramadık sormak istediğimizi,
Yaşamadık, onursuz zengin değildik.
Gamlı geldik dünyaya, gamlı gideriz
Her yürekli kanar bu deli oyuna...
Sühan Dalaslan
Kayıt Tarihi : 18.11.2025 09:26:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



