İNSAN
Bir sineğe mağlup olan,
Bir sineğin kanadını dahi yaratamayan,
Kelebekten ibret, arıdan bal, böcekten ipek alan,
Ayağı olmayan sürüngene mağlup olan!
Meleklerin üstüne çıkıp hayvandan aşağı kalan,
Uzaklaşan, kaçan, kaçtıkça yaklaşan,
Gözlerini kapatmakla karanlık oldu sanan,
Ölümler saçan ama ecelden kaçamayan!
Onlardan güneşe tutan var kendilerini,
Bazısı filizdir çiçek olur; bazısı ettir tiksindirdi!
Her biri “ben” der işte o efendisi,
Hani efendin nerede, yok bile kefenin dikişi!
Çok mu büyüktür ne, görür zirve dağında kendisini,
Bilmez, görür insanlarda nokta gibi kendisini,
Ahkam keser, durduramaz kimse onu, başı diktir,
Ama bilmez; başakların dolu olanları boyunu eğiktir!
Kendisi seçmedi bu bedeni,
Demek ki; seçen var, ruh veren var, olmadı hiçbir şey alenî,
Yüzündeki kırışıklığa, saçındaki aka olamıyor mâni,
Hakikaten o mu sahip bu bedene, sahi mi?
Toprak altı dolu; bir zamanlar melik, çoğu da heybetli,
Ne kadar da güçlü, şuna bak irice etli,
İnsan demeye bin şahit olur pisliğinden,
Zâhir olmasa bir akıl, iki göz sûreti!
Halk olunmadı insan vücut denen sebepten,
Hayvandaki de vücut! Nerede akıl, fikir, bir nebze edepten!
Arıyor her şeyi bir şeyden; ama bilmiyor her şey Bir’den, var edenden,
Artık bırakmayacak mı illeti; ekinden, yörüngeden, tesadüfi evrenden!
Kayıt Tarihi : 14.11.2024 15:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!