Zamanlar, zamanlar, zamanlar Leyla,
Gidilmemiş onca yolun başı
Ve an'a akseden güzelliğinin şahidi,
Tanrı ürkmüş bir gerçek artık Leyla.
İnanılmayan bir tanrının sen varlığında,
Bütün mağaralar hira'dan düşer Leyla.
Duyulmamış bir yorgunluktan kalmışız
Ve düşünemiyoruz şu sonsuzlukta.
Sesini bana uzat bir aşklıkta Leyla,
İnsaf et bir gecenin gün doğmamışlığına.
İnsaf et Leyla...
Sesin derken olmasa da olur bir otumuşlukta,
Ellerini uzatsan da olur soğuk kalışımıza Leyla;
Uzamayan ellerin de olabilir,
Yüzünü bana dön sadece
Ama yüzün bende kalsın Leyla.
Tanrının ayetlerce dolu rahmetine sığınır gibi,
Bir günahkar zamanımla sığınıyorum sana Leyla.
Cehennem yangınlarında yaşlarım lime lime
Ve sen yağmurlarını kesmişsin ateşlerden Leyla.
Bir tanrının uşaklığından bahsetmiyorum insanlara,
Gök renginde teni ve baldırı deniz serinliğinde,
Yaşamak dolu dizgin derken Afrika'da,
Ölümü unutmuş ve unutturmuş bir tanrısın Leyla.
Sokaklarımdaki dik başlı yürüyüşünden ekle başıma
Ve gözlerim artık yabancı gibi bakmasın kaldırımlara.
İnsaf et pencere camını kırmış bir çocuğun saflığına,
İnsaf et Leyla...
Kayıt Tarihi : 8.1.2021 23:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!