Nuh diyorsun, peygamber demiyorsun.
Nuh nicelerini kurtardı bir büyük tufandan,
Sen bir beni boğdun tufanlarına,
Güvercinler salıverdim sulara bir ömür boyu,
Bir tek güvercinim dönemedi senden bana doğru
Ağzında bir tek küçücük zeytin dalıyla
Harabeler çevirip bıraktın bağlarımı
Ağaçlarıyla,
Dallarıyla.
Farkı mı var sanıyorsun acılarımın tufanlardan?
Azgın sulardan farkı mı var sanıyorsun
Çilelerimin?
Kahırlarının yıldırımlardan?
Kalbime bir karasevda tahtı kurmuşsun
Ki;
Mızraklardan.
Yaralar içinde mahzun yüreğim,
Bir boyun büken umarsız yoksul gibi acılara,
İçinde hengameler yarattığın durgun sulara,
Bırakmış bir yana kurtuluşu-murtuluşu,
Sarılmış iki eliyle nasırlı ellerine celladının,
Bakalım yanına yanaşabilecek mi
İnsafının?
Senden insaf beklemek;
Ölü gözünden yaş beklemek gibi bir şey.
Yılanın ayağını, karıncanın gözünü
Ve kulpunu görebilmek gibi bir şey yumurtanın.
İnsaf tek en büyük himmeti değil midir
Sevdanın?
(KAVAKYELLERİ isimli Serbest Şiirler 'inden > 63-64/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 26.4.2005 20:26:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsmet Barlıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/04/26/insaf-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!