Ne ahlâk, ne vicdan, ne namus tanır...
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Ne Allah'tan korkar, kuldan utanır,
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Hakaret diz boyu, saygısız diller...
Utanmaz bir çehre, karanlık eller.
Güllere kelepçe, suskun bülbüller,
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Bir yanda, yürekler dağlayan açlar.
Bir parça ekmeğe, aşa muhtaçlar.
Bir yanda kibirli, doyumsuz başlar,
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Hak hukuk değersiz, sürünür yerde.
'Kim güçlü, haklıdır' düşüncelerde.
Mazlumlar “ah! ” eder, “adalet nerde? ”
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Düşünce, hoşgörü, uzlaşma bir bir
Göç etmiş; özgürlük, suçludur fikir.
Ruhlarda, zihinde, hayalde hep kir...
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Saygının sevginin en temel taşı.
Vicdanın, yüreğin, aklın yoldaşı.
Toplum huzurunun, her şeyin başı:
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Gözü aç, gönlü aç ruhun şifası.
Olgun insanların zevk ü safası.
Ve fânî dünyanın bâkî “vefa”sı:
“İnsaf! ” derim, “insaf! ” derim, “el insaf! ”
Kayıt Tarihi : 3.10.2004 14:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!