İnsanlar bir mekana bakınca,
Ya bir kafe görür, ya sandalye,
Ya da bir masa;
Bense, o mekana bakınca,
Bırakılan bir ömrü görürüm..
Orada bıraktığım aklımı, ruhumu,
Dilimde söylenmeden yutulup kalmış sözleri,
Ben o mekanda kaybolan umudu görürüm...
En çokta vedalara kini gözlerimin,
O yüzden, damlayamaz gözyaşı
Saklanır durur kirpiklerimin arasında,
Tıpkı boğazımda düğümlenen o yumru gibi,
Anlatacak o kadar çok şey varken;
Mesela ne küfürler, ne isyanlar birikmişken
Susup yutmak gibi...
Miş'li geçmiş zamanda bıraktığını sanırken,
Aslında hiç birşeyin geçmediğini görmek gibi
Ve gün gelir bir kış uykusuna yatarsın ki,
Binlerce yıl sürsün istersin.
Kimse gelmesin inine.
Yaralı bir kurt misali, saklanmak kaybolmaktır tek isteğin.
Kimseler çıkarmasada hep gizlensen o İnde dersin,
Ama yasaktır, çıkarırlar gün yüzüne,
Yüzünde de sahte bir gülümseme
Sözlerim acıtmasın canını,
Yakmasında
Sitemim sana değil,
Yanlızca, Allah'a...
Nasip etmeyecekdiyse, ne diye çıkardı seni karşıma..
Yine de,
Kader deyip geçmeyi öğreneli çok oldu..
Kapattım gönlümün sahillerini mevsimlik aşklara,
Yani;
Kapattım gözlerimi kışa, sana
Malum; bende mevsim hep, kış
Anasından kopmuş bir ayı yavrusu gibi,
Kapattım kendimi bir ine,
Uyudum bin yıllık bir kış uykusuna...
Uyandırma beni,
Allah aşkına, sonra soruyorlar bana:
Bunca yazılanlar kime ne diye.
Oku'Sana. Anla'SANA
Kayıt Tarihi : 5.1.2013 20:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!