Bu dağ deviren , rüzgarlar esip geçti bahcelerimden , talan vurdu dört bir yanıma koparıldı birer birer çiçeklerim.
Oysa ben yağmurları beklemiştim.Ab-ıhayat saymıştım kendi kendime.Bilemezdim Ağustos böceğinin matemini , gözlerim dağ sumbulleri gibi inkisardaydı.
Kalbim ışıklı bir kandil gibi yanarken , avuclarımda kınalı kokular vardı.O dilsiz , o kırgın yüreğim, mehtabın ışıklarına haykırırdı.
Vuslatım karanlığı hançerlerdi sırtıma , dil nasıl sustuysa yürek o an konuşurdu.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta