Hatıranın yankısı çarpıyor
Hala,
Odamın dört duvarına.
Koşturduğun koridorda ayak seslerin
Yatağımda teninin kokusu var.
O çok sevdiğin balkondayım şimdi
Gidişine eşlik eden yağmuru seyrediyorum,
Ne zaman dalsam uzaklara
Senin de, beni düşündüğünü hayal ediyorum.
Gittiğinden beri iklimler soğuk
Bedenler soğuk
Kış kapımın önünde,
Beyaz karın göklerle raksı değil
Kuru ayazın hiddetidir
Beni bekleyen, sensin günlerde.
Hevesim kaçıyor zamanla
Bir de fazlaca umutsuzum
Galiba;
Hayallerim boşluğa
Korkularım hiçliğe
Ve kemiklerimin kumu
Zamanın cam fanusunda toza
Dönünceye dek,
Göğüs kafesimde çırpınan bu kırgın yürek
Daima adınla çarpacak.
Oysa mutlu olmak için
Başkalarına ihtiyaç duymazdım,
Meğerse sana kadarmış hürriyetim.
Dünyanın kuralıdır derdi babam:
“Herkes kendi acısını arar”
Bazısı bulur
Hatta bazısı aşık bile olur,
Kefareti budur geçen ömrün.
Ve her yükselen,daima döner
Yeryüzünün kirli koynuna
Benimse irtifam,intihara yakın.
İnkar edebilirim ilahın buyruğunu,
Öperken şakağımı
Ani çığlığı namlunun.
Ne de olsa,
Şahsi özgürlüğümdür ölmek
Ya birden
Ya ağır ağır acı çekerek.
Yağızalp M. Kırbaş 04.11.2017/Amasya
Kayıt Tarihi : 29.3.2019 15:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!