İnfaz
Perimiydin yoksa ki hurimiydin, neydin sen?
Ay üryan gezerken , ziyası tümden savuştu.
Güneşin burcunda kala kaldım sanki birden.
Ateşin firakıyla, içimden bin can uçuştu!
Sarhoş gibi ,pervane ettin beni semaha.
Karanlık dehlizlere düştüm yangını gördüm.
Yürüdüm fersah fersah, ermek için feraha.
Nafile çabalar,nereye baksam seni gördüm.
Sükûtu hâl ile çile kapısına vardım,
Derviş olmaya geldim, Veli Yunus gibi.
Öyle bir geceydiki bin bir suale daldım.
Sonra gözlerinde uyandım, kâbus gibi!
Şimdi sözler manasız,cümlenin tesiri yok,
Olan olmuştur çoktan, zaman dönermi geri?
Kıymık gibi batarken kalbime attığın ok,
Ne can kaldı bende, ne de gözlerimin feri.
Anladıktan sonra gördüm inan hakikati.
Sen ki şavkınla kameri ikiye bölensin.
Akılla tartılırmı bu Rabbimin hikmeti?
Sen o hikmetle Zühal’i perişan edensin!
Ben bir garip Kâyeoğlu’yum başım belalı.
Tabiplerde ilaç yok,yanarım duman sensin.
Kaç infaz yaktım,kahve gözlerine bakalı,
Fermanım elinde kurbanım,derman sensin!
Kayıt Tarihi : 21.2.2024 10:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!