İner bir zaman, yalnızlığı avuçlamış ellerine.
Sararmış kanaviçeleri okşar yorgun gözlerin.
Naftalin kokuları yarenlik eder kimsesizliğine.
İner bir zaman, epeydir çarpmayan yüreğine.
Kavruk cümleler yıldız tozuna bulanır, dolanır dillerine.
Kırık bir kayıkla yolcu edersin geçmişini,
Geri gelmesin diye dualar eşliğinde.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim