Güneş yüzkırk derece batıdaydı
Ovayı bir sessizlik almıştı
Akşama az kalmıştı
Köye epey yaklaşan sürüden
Alaca inek ayrılmıştı birden,
Yonca tarlasına dalmıştı
Yazdı,köylüler tarlada çile gevişliyordu
Alaca inek yoncaları dişliyordu
.......................................................kaç yapraklı olduğuna bakmadan
Ve bırakmadan
............................tek bir filizini
Onun yonca dediği
Bol sulu ve selülozlu bir yemekti
Hani sıkça da bulunmazdı,
Katıksız ve soluksuz yemek gerekti!
O tek bunu bilirdi
Alaca inek için,inek güzeli derlerdi
Koca sürü içinden herkes onu ayırdederdi
Köyün en yaşlıları bile
......................................çok uzaklardan baksalar bile...
Onun tezeği başka yanar,sütü ayrı kokardı
Sevmeyen yoktu onu köyde
................................................ama çoban bir başka severdi
Sevdam derdi o,alaca ineğe
................................................bunu herkes bilirdi....
Yonca tarlasının alt başına gitti çoban
Dört yapraklı yonca arayacaktı
Hani bir tane bulabilirse belki
Leyla'sını Karınağa'dan kurtaracaktı
Ne sevmişti Leyla'yı yıllar boyu
Ondan ayrı kaldığı günlerin çokluğundan
......................................................................kurumuştu gözlerinin suyu
Ahhh diyordu çoban,ne ineğim ben
O iğrenç dedikodunun çıktığı günden,
Kaçırıp götürseydim Leyla'mı ne vardı?
Fakat kimin aklına gelirdi
Sevdiğine göz koyacağı
..........................................Karınağa'nın
Altı karısıyla yetinmeyeceğini kim bilebilirdi?
..........................................o çapkın kurbağanın
Karınağa derlerdi ona,
Göbeyiğle bir tosunu devirdiğinden beri
Kendinden bir adım önde göbeği giderdi
Sanki tüm vücudu karından ibaretti
Karınağa denmesine hiç kızmazdı ağa hem,
Hatta hoşuna giderdi
Çünkü Karunağa dendiğini zannederdi
Zenginliği herkesin dilindeydi
Bu lakabı köylünün yağcılığına verirdi
Bilseydi dalga geçildiğini göbeyiğle,
Söyleyeni oracığa put gibi devirirdi
Karınağa o kadarını bilirdi...
Alaca ineğin feryadıyla kendine geldi çoban
O an
..........anladı ne kadar vakit geçtiğini
Gördü,dağların eteğindeki karanlığın,
Zirveyle perde perde birleştiğini
Yere yatmıştı alaca inek
Böğür böğür böğürerek
..........................................acıyla kıvranıyordu
Midesini çatlatıyordu yavaş yavaş,
Suyla şişip kabaran yoncalar
Bakışlarında bir ölmek vardı,
.................................................soluğunda bir telaş
Burnunun dibinde fırtınayla bir savaş
..............................................................vererek uçuyordu karıncalar
Alaca ineğin karnı sanki,her an daha şişiyordu
Olduğu yere çakılmıştı çoban
Sevdası önünde can çekişiyordu
Derken yetişti sesleri duyan hoca efendi
Anlamıştı herşeyi
Alaca ineğin boğazını
......................................ölmeden kesiverdi
Sevinmişti başarıyla hoca efendi
.........................................................ineğin acısı son bulduğundan
Olduğu yere çakılmıştı çoban.......
Ertesi gün,aynı vakit
...................................uçurum kenarındaydı
Ölmek kurtuluştu,yaşamaktı tehdit
...........................................................Çoban bunun farkındaydı
Görüyordu sanki köydeki herşeyi
Oynuyordu Karınağa düğünde
.....................................................salyaları akarak
Tozu toprağa katıyordu
.........................................yerlere diz vurarak
Bir tarafta alaca ineğin etleri pişiyordu
Aceleyle ziyafete yemek yetişiyordu
Bir günde iki sevdasını çoban
....................................................ağaya sunacaktı
İkisine birden bu akşam
...........................................o eller dokunacaktı
Dayanmazdı çobanın yüreği bu kadarına
Sıra sıra dağları alıp ardına
Onlara kendinden iz olsun diye bir feryat yolladı
Son olarak gözünden iki damla yaş aktı
Kendini kayalardan aşağıya bıraktı
Dağlarda yankılanıyordu hala sesi
...........................................................çoban öldüğünde
Bir de zurnanın sesi vardı yankılanan
...............................................................o neşeli düğünde
O gece çilekeşlerin biriydi çoban
..........................................................diğeri Leyla'ydı
Lakin onlar ağanın çok mu umurundaydı?
O alaca ineğin etlerini
......................................vahşi hayvan gibi
.....................................................................yiyordu
Alaca inek sevdaydı,çoban inek,ağa karın;
İneğin sevdası karın doyuruyordu...
Kayıt Tarihi : 1.7.2005 21:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Osman Kılıç](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/07/01/inegin-sevdasi-karin-doyurur.jpg)
Kafiyeler ve anlatım tarzınız güzeldi,anlattıklarınızı görür gibi oldum.Tebrik ederim...
İneğin sevdası karın doyuruyordu...
olaganüstü güzel, akici, sürükleyici, hele bir de güzel bu duyarlikla dopdolu o yürek... kutlamak ne kelime, o güzel öpülesi yüregi kucaklamak gelir icimden...basarilarin devamina sevgili Osman Kilic
Ovayı bir sessizlik almıştı
Akşama az kalmıştı
Köye epey yaklaşan sürüden
Alaca inek ayrılmıştı birden,
Yonca tarlasına dalmıştı
Yazdı,köylüler tarlada çile gevişliyordu
Alaca inek yoncaları dişliyordu
....------
yüreğine sağlık şair güzel uzun ve sürükleyici olmuş
salim erben
'Karın ağa', 'karun ağa' bölümlerinde gözümden yaş gelene kadar güldüm. 'yaa bu sabah seni Allah mı gönderdi, ben mi gelip buldum' diye düşünürken devriliveren örgü karşısında bu sefer bambaşka bir ruh hali..(ama yine ne iyi ettim de okudum durumları içinde..)
İnsanın karnına kramp bir durum. Çok ince bir ti noktasından görüyorsun belli ki hayatı. Acıyı da o ince yerden ve can acıtan noktasından.
Özetle, çok etkilendim.
sevgilerimle
aynur özbek uluç
Koca sürü içinden herkes onu ayırdederdi
Çok güzel bir şiir, akıcı bir uslup.Tebrikler. Yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (12)