Şu Kuran’ı Raflardan İndirin Artık!
Dudak nağme peşinde gönül paslandı,
Şu Kuran’ı gırtlaktan indirin artık!
Dinleyenin anlamadan, yüzü ıslandı!
Şu Kuran’ı boğazdan, indirin artık!
Açın da şu safi balı, bayram edelim,
Hak hakikat ne imiş, çöküp tadalım,
Bilen kimse, toplanalım, ona gidelim,
Şu Kuran’ı raflardan, indirin artık!
Gelsin, insin, karışsın, çarşı pazara,
Kuran varken gidilmez, kula Sezar’a
Neye yarar girdikten, sonra mezara!
Şu Kuran’ı hayata, indirin artık!
O odada uyumamak, saygı değildir!
Saygısızlık olur mu ki! kaygı değildir,
Bu doğru bir anlayış, duygu değildir,
Şu Kuran’ı duvardan indirin artık!
Hatta onu yatarken, açıp okuyun,
Gerekirse yastığın da, altına koyun,
Onunla kardeş kardeş yatıp uyuyun,
Şu Kuran’ı göklerden, indirin artık!
Ne diyor bize Kuran, bu hakkın sözü,
Belli olsun kim kurtmuş kim imiş kuzu,
Diyorum ki uyutmasın, nağmeler bizi,
Şu Kuran’la işi gücü, döndürün artık!
Rağbet sese, tilavete mi neyedir önem!
Dinledikçe okudukça, bozulur hanem!
Gezegen yangın yeri, sanki cehennem,
Şu Kuran’la yangını, söndürün artık!
Okunmasın denir mi! Elbet okunsun!
Ama herkes anlasın, bilsin, sakınsın,
Kuran hayata, aşa, işe, eşe dokunsun,
Şu Kuran’ı sokaklara, indirin artık…
Mustafa Akkkuş
Kayıt Tarihi : 25.6.2021 20:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!