fedailerim oldun sonrasında sensiz,
söğüt fidanlarına örüldüm
şu garip kuşkumdan
üç okka geride bıraktığından beridir süregelen
serüvensiz karınca rutininden kurtaramadın
Kendini
elli altıncı dakikada elli bir saniye
beş saniye daha var
neftys rahminden set doğuracak, izle!
bir zamanlar yobaz bir mabede ikona iken
bilebilirdin bir şeyler
sek bir ip gibimsi yol
tabana kuvvet ansız kaçınmalara
alçılanmamış fare oyukları eşlik
yabancı simalara başka gözler
irtifa kayıpları
dinginlik ile hiddet arasındaki
miracımdan yüzüm yanar
göklerde pineklerim
renklere sarılıp sarmalanan altın taraçaları düşlediğimde
miraç yüzümü yakar
ben de siyahıma bakmaya devam ederim
çirkinliğimi bulurum
Nefsin müptela coşkusuna bedeli ağır esaret öder
Acilen hazırlanan bavullara yas bırakır
Solunan anıları bulundukları kıyamete ithaf edilir
Boğucu ruhlarında yeltenişler
Gölgeler binalarını aksetti
Umbra uyuşukça göğe süzülüyor
Pandemoniumdan parlak sülfür tozları gibi
Şehir kuşatıldı ışıklardan
uçurum bekler bizi
eterik Bedene devri daim ay evreleri için
sarkacın ucunda sallanmak vardı bir ara ya
ömrümüze ömür katıyorken
ucuz zaman tünellerimizi Teslim etmiştik
şimdilerde elyseum pek monoton
charonu bulun, biraz gezintide Olalım
farz kılındı özgürlük tahammülümüzden ötede
gözlerinin ve ellerinin erişemeyeceği
farz edildi kırık aynalarla sohbet
gidilen yol tavaf
gecemize kilit vur şafağın öyküsü
zom hayalkırıklıklarının kurtuluşunu seyredelim
yaftalanan sohbetlerimizi yere sermez olur boşluk
ışın saçaklarından sicim gibi dökülen rahman günyüzü
taşkınlıklardan köpüklerini sert kayalara vurdu kara açıklar
tarumar sabah kasvetlerinin kakofonik besteleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!