Bir ikindi seyrinde, güneşe tutulmuşum
Güz mevsiminde ben, bahara vurulmuşum
Sisler perdesine düşerken siluetin
Aynalar eriyordu, gözlerinde hasretin
Dokundum, içsem o serin pınarından
Su yandı...
Yandı parmak uçlarım, tutunca gül dalından
Bir hüzün sardı beni
Kalıyorum ahımla
İncitme yüreğimi,
Yanayım bu masum günahımla
En içten duasısın içimdeki kitabın
Dolunayı sen misin, göklerdeki mehtabın?
Mevsimsiz açmıştı, en nadide çiçekler
Ölüme uçuyordu, pervane kelebekler
Bir hazan rüzgârının göğsüne konunca gül
Bir kor infaza sürgün edildi bülbül
Ve ansızın içimdeki kor deniz dalgalandı
Akşam alacasında kalbim, maviye sevdalandı
Sonra hicran damladı beklediğim eşikte
İncinmişti yüreğim,
Zamansız, mekansız hülyalı bir beşikte
Yanmıştım, raks eden gölgesinde ateşin
Göğsünde ki sen misin zevalde ki güneşin?
Abdurrahman KIRIKÇI
Ekim / 2018
Kayıt Tarihi : 17.10.2018 21:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Abdurrahman Kırıkçı](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/10/17/incitme-5.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!