Yoklukla cenk eden yiğit kullara
Varlıkla hükmedip az’ı incitme!
Gönülde yeşeren gonca güllere
Ölçüsüz zulmedip naz’ı incitme!
Hoşnutluk etmeyip dudak bükerek
Haksızken sitemkâr gözle bakarak
Kalbe nağme nağme hasret ekerek
Derdinden inleyen saz’ı incitme!
Sevda sofrasından hüzün bandırıp
Güneşsin diyerek her gün kandırıp
Sıcak hayalleri kışa döndürüp
Sevinçler tattıran yaz’ı incitme!
Ummanda tükense derman kürekten
Haber salan teller kopsa direkten
Derin iç çekerek her gün yürekten
Son çâre seslenen söz’ü incitme!
Kalender kal daim kendinle barış
Sevginle sımsıkı hemhâl ol karış
Muhabbet ehliyle ilminle yarış
Dostlukla pekişen öz’ü incitme!
Kıymet bil baharda bildiğin yaşa
Gördüklerin değsin saldığın yaşa
Hürmet göster artık geldiğin yaşa
Ömrün olgun eden güz’ü incitme!
Zorlukta nefsine mahkûm olanla
Süflî yaşamaktan keyif alanla
Yalan dolanlarla vaktin çalanla
Güzel gün görmeyen yüz’ü incitme!
Burhan der sakın ha güvenme güce
Aşk denen hülyayı çöz hece hece
Kendinden vazgeçip gündüz ve gece
Üstüne titreyen göz’ü incitme!
(01.09.2007)
Burhanettin AkdağKayıt Tarihi : 23.9.2007 01:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İncitme! Zinhar! .. Asla! .. Kat'a! .. ******************************************************************************************* EKLENEN DÖRTLÜKLER: Emin ol herşeyden konuşma savla, Kul hakkı önemli, buyurmuş Mevla, Barışık yaşamak çok şeyden evla, Benliğe güvenip bizi incitme...................Fesih Aktaş Beşeriz,şaşarız; hatamız çokca. Doğru,yalnış ayır; akıl yoluyla. Darda kaldığında; var sen dostuna, Gerçek dostun varsa; sakın incitme.......Şükrü Topallar İncitme yüreği nazik kulları incitme hasrete namzet yolları bilmem nice olur sevda halleri yüreğine düşen közü incitme..................Sevim Yakıcı 'Bal'a gelmiş böcek gibi üşüşüp, Kendine yer açmak için itişip, Bu şiirin altına bir de not düşüp Kulaklarda kalan izi incitme.'..................Ünal Beşkese
kutluyorum.
saygiyla.
Yoklukla cenk eden yiğit kullara
Varlıkla hükmedip az’ı incitme!
Gönülde yeşeren gonca güllere
Ölçüsüz zulmedip naz’ı incitme!
Hoşnutluk etmeyip dudak bükerek
Haksızken sitemkâr gözle bakarak
Kalbe nağme nağme hasret ekerek
Derdinden inleyen saz’ı incitme!
Sevda sofrasından hüzün bandırıp
Güneşsin diyerek her gün kandırıp
Sıcak hayalleri kışa döndürüp
Sevinçler tattıran yaz’ı incitme!
Ummanda tükense derman kürekten
Haber salan teller kopsa direkten
Derin iç çekerek her gün yürekten
Son çâre seslenen söz’ü incitme!
Kalender kal daim kendinle barış
Sevginle sımsıkı hemhâl ol karış
Muhabbet ehliyle ilminle yarış
Dostlukla pekişen öz’ü incitme!
Kıymet bil baharda bildiğin yaşa
Gördüklerin değsin saldığın yaşa
Hürmet göster artık geldiğin yaşa
Ömrün olgun eden güz’ü incitme!
Zorlukta nefsine mahkûm olanla
Süflî yaşamaktan keyif alanla
Yalan dolanlarla vaktin çalanla
Güzel gün görmeyen yüz’ü incitme!
Burhan der sakın ha güvenme güce
Aşk denen hülyayı çöz hece hece
Kendinden vazgeçip gündüz ve gece
Üstüne titreyen göz’ü incitme!
(01.09.2007)
Burhanettin Akdağ
***hangi mısrası seçilir ki bu şiirin...herbir dizesine katılıyorum diyerek tampuanımı göndersem...
dost paylaşımlarla birlikte harikaydı..tşk.ler...
Aşk denen hülyayı çöz hece hece
Kendinden vazgeçip gündüz ve gece
Üstüne titreyen göz’ü incitme!
günümüze seslenen bir şiir, güzeldi burhanettin bey, tebrik ve teşekkürlerimle...
TÜM YORUMLAR (74)