İncir ve Zeytin- Aydın’a
Bir incir aldım dalından.
Sütünü akıtıverdi ucundan.
Ne anaç meyvesin sen öyle!
Ballı tadını alan bebeler bile,
Yedikçe gülücükler dağıtır.
Doyulmaz tadına, balına.
Yiyen düşer ardına yadına
Ne güzel meyvesin sen öyle!
Nerelisin sen, haydi söyle?
Aydınlıyım, Egeliyim.
Başka yerlerde de var benzerlerim.
Amerika; Kaliforniya, Florida, Afrika, Güney Avrupa
Daha bir çok yerlerde yaşar kardeşlerim.
Ama onlar olamazlar benim gibi,
Ben bu yerlerdeki toprağın özeliyim.
Güneşin, insanların en güzeli,
Bu yerlerde hazırladı beni.
Ama bildiler mi kıymetimi?
Gövdemde sayısız balta izi,
Hala dertle inletirler beni.
Derim ki; ülkeler aşırı gönderiverin beni.
Seçkin konuklara sunun.
Yüzünüzü ak ederim inanın.
Tertemiz Hava eşlik etsin bana,
Bir de zeytin yağı, susam dövmesi, fındık, cevizle badem
Koyduk mu yanına,
Yüzünüzü ak ederim.
Yüzünüzü ak ederim.
İnan!
Zeytin ve zeytin yağı,
Uzun ömür ve barışın kaynağı,
İncir ve zeytin ağladı yıllarca,
Gözyaşlarını barajlar zapt edemedi,
Taştı, karıştı denize, okyanus oldu.
Bırakın artık
Gülsün ağlayan ağaçlar.
Gün ışığında esen yellerle
Şıkır şıkır oynasın yapraklar.
Bir geçim çıkmazından kurtulsun
Başlasın yeni bir yaşam.
İsa Mesih, incir ağacını lanetledi.
Ağacın herhangi bir suçu yoktu.
İncir ağacının köküne indi bir balta,
Gövdem, dallarım düştü yere.
Bitti barış.
Yine başladı amansız kanlı kavga.
Kayıt Tarihi : 23.4.2009 15:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İncir ağacı lanetleniyor (Mat.21:18-19Mar 11:12 Ertesi gün Beytanya'dan çıktıklarında İsa acıkmıştı. Mar 11:13 Uzakta, yapraklanmış bir incir ağacı görünce belki üzerinde incir bulurum diye yaklaştı. Ağacın yanına vardığında yapraktan başka bir şey bulamadı. Çünkü incir mevsimi değildi. Mar 11:14 İsa ağaca, 'Artık senden hiç kimse bir daha meyve yemesin! ' dedi. Öğrencileri de bunu duydular. Ağacın lanetlenmek için herhangi bir suçu yoktu.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!