İncir dalına daldım bu gece
Bir güvercin kursağında
Yitik bir tane
Karlar sarmış bir beyaz gelinlik
Efkarında eridim
Bitik bir tane
Fikrim darmadığın, sözlerim mahpus,
Gördüğüm heyula bir koca kabus
Ciltler dolusu hatıram
Süzdümde düşündüm seni ben
Sen gelemezsin
Uzakların diyarında
Ben ah ben
Kaçık bir divane...
İncir dalında sözüm bu gece
Bir güvercin dalında
Uyur mu, oturur mu?
Güler mi ağlar mı?
Sen bilmezsin, O bilmez
Gel desem
Ürkek gözü parmağıma
gelmez... gülmez... ölmez...
Ben ölürüm düşünde senin
Sen duymazsın, O duymaz...
Duyamazlar feryadımı
Bir efe düşüşü benimkisi
Şakağı parçalayan bir mermi
Kopuk bir tane...
İncir dalı bir hayal köprüsü
Hasretin firakın katı törpüsü
Bir hüzün türküsü
Bir ham sözlüsü
Bir kem gözlüsü
İki değil üç beş bin yüzlüsü
Uyuyan şehir düşmandır bana...
Ayıklayan ben
Düşmanımdır ona
Azılı bir eşkıya
Bir potansiyel terörist
Düşmüşüm yollarına
Düşmüşüm hasretim ağlar bana...
Gelsem diyorum..! ?
Naçar düşüverir gözlerimden
Yanık bir tane
İncir ağacısın aşı gibi
Ellerin bağlanır
Prangadadır boynun
Üçünden iki buçuğu
Yasaktır sözünün
Ve sen..!
Yontarsın mahirce ustalığını
Ustalar şaşar kalır
Tezgahlar ısırır parmağını
Ve ben yontarım
Tükenir Ağıtlarımda fikrim
Tükenir ki...
Parça parça dökülünce
Son bir kez
Kırık bir tane
Bir hayal tükenir incir dalında
Kırılır çatır çatır
Çarklar arası kollarım
dallarım yani...
Bir hayal başlar yeniden askıda
Çırpınır durur
Hayat namına
İncir dalı oltası hayatımın
İncir dalı sonrası satırların
Bir kartopuydu
Çocuksu, saf, masum...
Gönderdiğim yerlerden
Çığ düşüren başıma
O düşündüğüm
Benliğim yada senliğim
Bizliğimiz derim ki/
Ilık bir tane
Ve Çiğ düştü bir mevsim
İncirin dallarına
Çiğ düştü söylenenler kulağıma
Meyvalar hamdı
devşirmeye el uzandı
hazımsız hisllerdi çıldırtan beni
kalemim elçim
Kağıdım dertlim
Ve gelirim
Beni ben bilme
Ben gibi sen gibi biz gibi birileri
Ama gelirim
Arı duru
Yaz çöker çünkü muhakkak bir gün
Bahar gülecek elbette
Ve bu devran dönecek
Başların döndüğü gün...
Ve gelirim ben
Çiçek açanda incir dalları
Dedim ya..!
ben olmasa da
Benliğim
Bir kara şafağa nasıl parladıysa ilk kez güneş
Gün gibi sararım dalları
Ben doğarım ufuklardan
Ben inerim zalimlerin beynine
Korkusuz bileklerin yüreklerinden
Ben inerim Sert/
Soğuk... Bir tane
Ben sen miyim
Sen ben misin
Ağac mı benim
Dalım mısın nesin?
Sen mi yüklenirsin söyle bana
İncir ben miyim
Soluk bir tane..?
Kayıt Tarihi : 7.5.2006 03:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mustafa Acıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/05/07/incir-dali-dusunceler-1.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!