Ey ışığından bin tövbeyle arınamadığım
zifiri dilsizlik
inançsızlığın yüzünü eğdiği
amansız kafeslere sakın dönme
içimde söyleşip duran tenha acının
renk renk acılara dağıldığı yüzünde
madem ki bu fikirdir eskidiğimiz zikir
alabanda âşıkları vuran ellerden kaç
öfkelenmeden, üstelemeden
ve yolun sonunu başka ülkelere devşirmeden
köpüklerin sesini, çinilerin ezgisini, öptüğün buz duvarı
sirayet ettirmeden zorla
ruhunun zikriyle âsunlara
ve acını asla bir başka acıya devşirmeden
kaç, bana bir bahane bırakıp
bana gücümün yeteceği güneşler getirip
yeni sabahlarımda
bu aynaları toparlayarak peşimden
bahanem olsun dilimde gelirken peşinden
yok edip bu keskin dağ kokusunu gövdeden
alhece ederek yüreğimizi
dostluğumuzu da öyle, sevdamızla birlikte
meşgul olup içimin dallarını bükmekle
ve tek dünyevî görevi içlenmek olan adamların
cenazelerinde köşebaşı yerin
bir kez benim için eksik kalsın
mürekkep eklerinde boğulan gözlerime
şakaklarınla nefes verip
kolayca bükmene müsaade içimi
benim tek görevim içlenmek değil
benim bazı görevim taşıp durmak sokaklara
bu insanlık taşkını sokağıma
kaç, şiirler taşırıp karaca ahger yüreğinden
ben zaten, zamanı ince saz tellerine
saçımla düğümleyip
insanlığımı, geriye yatık alnında
bir çizgiye adayan
sen sakın olma
bana alnından fazlasını bulabileceğim bir şey getirip
varlığını ömrümden çalan
ömrümüzün çinilerine çimento yalatan
başı sancılı sahte yüceliklerden
birlikte bir incir ağacı gölgesinin
mutlak dinginliğine kaçalım
kaç neyden kaçarsan
hakiki yüceliği birlikte bulalım.
İsra Ahmedoğlu
Kayıt Tarihi : 3.5.2023 04:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!