İnci Tanesi Şiiri - Ceylin Karakaya

Ceylin Karakaya
20

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

İnci Tanesi

Sen bir inci tanesisin
Öyle narin, öyle saf
Dalgalarla değil akıntılarla senin derdin
İnsanlarla değil balıklarla
Doğunca sabah eden güneşlerle değil,
Ortalığı yıkıp geçen hortumlarla.

Gökler ağladığında umurunda olmuyor
Diplerde saklısın çünkü
Değmiyor hiçbir yağmur damlası sana,
Erişemiyor…

İstiridyeni dünya sanıyorsun,
Açamıyorsun da,
Suya hasret olarak suda yaşıyorsun.
Dipler karanlıktır şimdi,
Mavinin en koyu tonunda
Mavinin içinde maviyi tanımıyorsun

Karanlıktan başka gün yok,
Bir siyahı bir de beyazı biliyorsun.
Siyahı gözlerin görüyor,
Beyaz da sensin işte.

Beni sevseydin maviyi gösterirdim sana
Bak, derdim, bunun adı gökyüzü.
Kuşlara doğru uzatırdım parmağımı,
Sanki ulaşabilecekmişim gibi…
Akşam vakti düşünce
Sahildeki çimlere götürürdüm seni
Pamuk şeker satan amcalardan tarafı gösterir,
Bak, derdim. Buna da pembe diyorlar.

Çiçekler ki renk cümbüşleridir,
Dayanabilir mi gözlerin?
Yurdumdaki bütün bahçeleri tek tek gezdirirdim sana
Toprağın üstünde veya altında, ne fark eder?
Bütün güzel kokuları tat isterdim

Gülün rengini sevdiğini söylediysen
Buketler yapardım sana
Hem, çiçekçi ablaları da sevindirmiş oluruz
Ekmek parası sonuçta

Bak, renklerden beyazı seversen
Sana ayna verebilirim,
Beyazın en göz alıcı tonunu,
Bütün bir ömrün boyunca seyredebil diye.
Sana senden güzel,
Senden özel renk olmadığını öğretebilmek isterdim.

Kıyıya vurmuşsun geçenlerde
Ne sahili tanıyorsun ne kumu
Korku dolu gözlerle etrafı seyrediyorsun
Akşam oluyor, güneş batıyor
Ve gözlerin doluyor sonra
Ufacık gövdeni çok görüp de
Kıyıya savuran dalgalara mı kızacaksın
Yoksa,
Bedenini alev alev yakan kumlara mı?
Bilemiyorsun…

Ben geliyorum sonra
Alıyorum, bir ipten güzelce geçiriyorum seni
Boynuma iliştiriyorum ardından
Ah, nasıl da yakışıyorsun bana
Boynumda öylece süzülüyorsun
Ne kadar hoş olduğunun farkında mısın acaba?
Sanırım kendin hakkında pek bir şey bilmiyorsun.

Sen ki,
Siyaha sevdalı bir kadını aklara bağladın
Kara kargaya ulaşmayı murad ediyordum,
Kuzularla meleşirken buldum kendimi
Gece olsun da kabuğuma çekileyim diye beklerdim ben,
Gündüzün de var olduğunu bana öğreten sendin

Gerçi,
Mucizelerin var olabileceğine inandırdığın gibi,
Bir gün yok olabileceklerini de gösterdin ya, neyse.
Gündüzü öğretip gittin
Bu nasıl iştir, nasıl?
Gittin ve karanlıklara esir oldu ruhum
Gündüzü de istemiyorum şimdi, güneşi de.

Sen ol, olma
Ne çıkar?
En sevdiğim renk hâlâ beyaz.
Senden ibaretim ben,
Beyazım yani.
Kara olsan karalanırdım,
Geceleri uyumazdım mesela.
Kargaları dost edinir,
Divitimi ak pak kuzuların üstünde gezdirirdim

Şimdi şöyle bir düşünüyorum da,
İyi ki beyazsın sen
Ruhun yok, duyguların yok, düşüncelerin yok
Ama güzelsin işte
Zaten beyaz olan her şey güzel bu dünyada,
Galiba sana benzemeye çalışıyorlar
İşin en komik kısmı ise,
Güzelliğine erişebileceklerine öyle inanıyorlar ki!
Korkma,
Senin kadar güzel olamazlar.
Beyaz olurlar da, yanaşamazlar yani
Kim senin rengine erişebilir,
Söyle bana küçük inci,
Kim senin kadar güzel olabilir?

Ceylin Karakaya
Kayıt Tarihi : 8.4.2023 18:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


18.44 26.01.2023 Söğüt, Bilecik

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ceylin Karakaya