Ruhumu alıp götürmüştün ya hani,bazen bana emanet bıraktığın gölgelerinle
gezintiye çıkıyoruz..Önümden yürüyorsun peşinden izlerinden geliyorum..
Sanki mayın döşeli topraklarında geziniyoruz,sen yol gösteriyormuşsun gibi
sanki parçalanmamı istemiyormuşsun gibi,yok'olmam yok'olman gibi..
Bende can havliyle tutunuyorum narin ellerine bir çocuk gibi,heran sanki
senden alacaklar,koparacaklarmış gibi yan(a) yana öylece tutuşmadayız..
Hep iyi yanlarını göstermiştin bana,belki de bu yüzden gözlerimden gitmiyor
gülen yüzün,belki de sen; sensiz kalma ihtimalinin ne derece ateş olduğunu
bilerek görünmüştün hiç unutmayayım diye,inan bu hiçbir zaman olmayacak..
Büyütüyorum içimdeki güzelliğini sanki hiç gitmemişsin gibi,yarın öbür gün,
sonraki günlerde gelecekmişsin gibi,diri ve taze tutuyorum özlemini bulutum
yağmaya geleceğin günlerin telaşı yüreğimi sızlatırken,sabırsızlaşıyorum
elbet bir gün ümidiyle ne cenderelerde boğuyorum da kendimi,yine sana
her dönüşümde yüzümü gülümsüyor buluyorum ne garip değil mi..?
Aynı adımla seslendiğin gibi çınlıyor kulaklarım,biliyorum yine haykırıyorsun
ötelerden sesin gelmese de hissediyorum tam şuramda,sol(uğ) umda..
Yine en güzel sevda cümlelerini kuruyorsun gülen yüzünle ve yine için
kanayarak gülümsüyorsun dudağının kıvrımında yarım kalıyorum ama
kimse anlamıyor,sezdirmezsin bilirim..Sevda anlatılmaz yaşanır bilirdim
ve sen,gitse de seven asla unutmaz bilirdin..Böyle telaşlı gidişi bu yüzden
yaptın daha acıtmamak için,nasıl adından eminsem adım gibi işte öyle
dilimde oluşundan hala dilinden döküldüğümü de bilirim ama duyamam..
Ve her hissettiğimde,istiridyenin içindeki inci tanesi gibi görürüm kendimi
öyle kapalıdır,öyle bir can büyütür ki içerde sığmaz,günışığı işlemez
sonsuza dek açılmayacak yüreğin gibi,sıkı sıkı yine sarılmışsındır bana..
Biliyorum bir gün gelip açacaksın,kabuğunu yırttığında yine acıyacak
bir doğuştur bu ilk gün gibi yeniden var'oluş gibi..
Vuslat hangi bahara,hangi mevsime rastlar bilmiyorum,nekahat
döneminden sonra sancılı doğuş ne zaman gerçekleşir,onu da bilmiyorum..
ve sen; elinde kırçiçekleriyle bir gün gelirsen karşıma inan tek dileğim budur..
Belki acı son-baharda sevdayı toplayıp gelir yağarsın yine saçlarıma bulutum?
Sen gelene kadar dargınım dünyaya.gök'yüzümde başımın üzerinden
kanat çırpıp geçen martıya bile bakmadım az önce en çok onlara dargınım...
Çünkü bütün kuşları uçurdum,sana doğru
bekliyorum yollarını uçurumunun kıyısında
ve sen gelene kadar ekmek atacağım kuşlara
bıkmadan,yorulmadan..
Yoksa,ellerim seni özledikçe ne yapacağını bilmiyor..
(çok bekletme emi)
Bir eflatun..
23 05 2011 İzmir
Kayıt Tarihi : 5.7.2011 17:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!