inci küpeli kızı izliyordum...
o nasıl bir derinlik o nasıl bir anlatıştıki bakışlarla,
seyyahlık kokuyordu kirpikler...
her kapı aralığı bir renge denkti...
her ele alınan süpürge iz bırakmaktı kıyıda köşede...
ve gizil istençler sarıyordu ruhları...
olmaması gerekeni istemek saplantıların en aptalcasıydı...
ama aptal olmayı becermek aşktı...
ve bedenlerdeki ihtiras, fırça aldırdı Johannes Vermeer’in eline…
bir kulak delimliği korku yeterdi tuale dokunmaya...
ilhamını topladı hergün gördüğü yüzden...
hayattan bir açı,olaylardan bir düzlem istiyordu artık...
ansızın
onu
çaresizce tualin karşısına itecek sessiz sezgiyi
bir pencere önünde yakalayıverdi...
Kayıt Tarihi : 18.7.2007 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
namık cem
TÜM YORUMLAR (1)