İnci Damlaları 019 Şiiri - Necdet Erem

Herkesin imkânı belli bir noktada son bulsa da, hiç kimsenin ihtiyacı, ahlaki değer ve imkânının dışında hiçbir sınıra tabi değildir.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Zenginlik kasa ve kesenin dolulu oluşunda değil,
zengin bir gönül sahibi olup, içinde bulunduğu hale şükretmekle elde edilebilen bir değerdir.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Unutulmasın ki görev ve sorumluluk veren otorite, yapacak imkan ve yetkiyi de verir.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Mal sevdası, makam hırsı, tuzlu deniz suyuna benzer. İçenlerin yüreğe serinlik yerine, hararet verir. Ta hasret, hırs ve haset belasıyla sahibini öldürünceye dek, insanın içini yakar kavurur.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Paylaşmak, nimete lezzet, mala bereket, sevince ebediyet, sabra kuvvet, hayata anlam ve değer kazandırır.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Şükredilmeyen mal, zorunlu bir bekçilik, hakkı verilmeyen makam ise yükü ağır, hesabı zor bir mesuliyettir.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Doğruluk, kişinin yaptığının, düşündüğünün, doğruluğuna inanması ve doğru bir niyet ile işe ve söze başlamasının adıdır. Yoksa herkesin kabul edeceği mutlak doğru sadece Allah’a aittir.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Dostun sadakat ve vefası istismar edilirse; aksine inkılâp edip kahredici bir düşmanlığa dönüşür.

☼ ☼ ☼ ☼ ☼

Akıllıyım, güçlüyüm, yakışıklı veya güzelim diye böbürlenenler, bilsinler ki kimsenin imkan ve iradesi dışında verilen bir nimetle övünüp, gururlanmaya hakkı yoktur.